Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bilecik İl Teşkilatı ülkede yaşanan darbe girişimi hakkında basın açıklaması düzenledi.
CHP Bilecik İl Başkanlığında düzenlenen açıklamaya, CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, CHP Bilecik İl Başkanı Mehmet Metin Yaşar, CHP Bilecik Merkez İlçe Başkanı Gültekin Çalışkan, CHP Bilecik Kadın Kolları Başkanı Nurten Bilecikligil ve çok sayıda partili katıldı.CHP Bilecik İl Başkanı Mehmet Metin Yaşar, lkede sahneye konan darbe girişimi karşısında Cumhuriyet Halk Partisi olarak ilk andan itibaren karşı, duruş sergilediklerini kaydetti.
Yaşar, "Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir cuntanın parlamenter demokrasimize yönelik darbe girişimini lanetliyoruz. Türk Ordusunun üniformasına ve onuruna yakışmayan bu tutum içindeki gruba karşı siyaset kurumu, milletvekillerimiz ve milletimiz gereken tutumu alarak karşı çıkmıştır. Parlamenter demokrasi birikimimizin yarattığı demokrasi kültürü, bu darbe girişimini başarısız kılmıştır. Her türlü darbe ve kalkışmaya karşı halkın demokratik direnme hakkı kutsaldır. Parlamenter demokrasinin yarattığı tarihsel birikimin gücüyle halkımız, darbeye karşı direnme hakkının bir örneğini vermiştir.
Bu bağlamda, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asker sivil ayrımı yapmaksızın her türlü darbe girişimine ve vesayete şiddetle karşı olduğumuzu ifade ederiz. Siyasi partilere önümüzdeki dönemde çok önemli sorumluluklar düşmektedir. Benzeri olaylarda bir daha karşılaşmamamız için siyasi partilerin öz eleştiri yapması bir zorunluluktur. Darbeninin başarısız kılınmasında, tüm baskılara rağmen özgür ve bağımsız kalma iradesini kaybetmeyen medyanın rolü de ayrıca takdir edilmelidir" dedi.
"Soruşturmalar, intikam ve tasfiye fırsatı gibi görülmemelidir"
Önümüzdeki görevin darbecilerin hesap vermesi olduğunu söyleyen Yaşar, "Darbecilerin hesap vermesi, toplumsal normalleşmenin sağlanması ve demokrasinin güçlendirilmesidir. Türkiye'nin saygınlığı açısından hesaplaşma süreci sadece ve sadece hukuk sınırları içinde yürütülmelidir. Darbeciler, tüm işbirlikçiler ile birlikte hukuk düzeni içinde yargı önünde hesap vermelidir. Hesap sorma sürecini ve soruşturmaları, Anayasa ve hukuk sınırları dışına taşımayıp bir cadı avına dönüştürmek, Anayasayı ihlal eden darbecilerle aynı konuma düşmek olur. Soruşturmalarda özellikle sorumlu olanla olamayanı ayırmak, sorumlulardan hukuk sınırları içinde hesap sormak, bundan sonraki normalleşme ve demokratikleşme sürecinin selameti açısından büyük önem taşımaktadır.
Soruşturmalar, intikam ve tasfiye fırsatı gibi görülmemelidir. Öte yandan hukuk devletinin gereği olarak er ve erbaşlara dönük linç girişimleri de aynı biçimde soruşturulmalıdır. Siyaset kurumu ve devlet organları, halkın kutuplaştırılmasına kışkırtılmasına, çatışma potansiyelinin tahrik edilmesine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin düşman gibi gösterilmesine dönük her türlü girişim ve ortamı ortadan kaldırmakla sorumludur. Ülkemizin geleceği tam demokrasidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün siyasilere açık çağrımızdır. Güçlü bir parlementer sistem ve özgürlükçü demokrasi için her türlü çabayı göstermeye hazırız. Bu bizim tarihi sorumluluğumuzdur" ifadelerini kullandı.
“Amacımız Cumhuriyet'e ve demokrasiye sahip çıkmak”
CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün ise; darbe girişimini lanetlediğini belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Cumhuriyet Halk Partisi, tarihi boyunca asker sivil ayrımı yapmaksızın her türlü darbe girişimine ve vesayete şiddetli bir şekilde karşı çıkmıştır. Bundan sonra da karşı çıkmaya devam edecektir. Bu anlayış içerisinde CHP, parlamenter demokrasimize karşı gerçekleştirilen darbe girişimine ilk dakikadan itibaren tavır koymuştur. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olayın ilk anında açıklama yaparken, milletvekillerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne koşmuştur.
Bütün partilerin ortak tavır alması ve Yüce ulusumuzun gösterdiği demokratik direnme hakkı darbe girişimini başarısızlıkla sonuçlanmasında en büyük rolü oynamıştır. Bizim inancımız şudur ki sandıkla gelen, sandıkla gider. Milletin oyuyla gelen, milletin oyuyla gider. Amacımız Cumhuriyet'e ve demokrasiye sahip çıkmak. Darbenin başarısız kılınmasında tüm baskılara rağmen özgür ve bağımsız kalmaya direnen medyanın rolünü de takdir etmek boynumuzun borcudur.
Bu noktadan sonra darbecilerin hesap vermesi ve öncelikle toplumun normalleşmesinin sağlanması ve demokrasinin güçlendirilmesi için başta bütün siyasi partiler olmak üzere hepimize büyük görev düşmektedir. Darbeci cunta mensupları bütün işbirlikçileri ile tarihinde olmayan bir şekilde milletine ateş açmasını, kayıtsız şartsız milletin egemenliğinin adresi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne bomba atmasının hesabını elbette ama elbette vereceklerdir" dedi.
"Tüm TSK'yı suçlamak doğru değildir"
Hesabın verilecek adresinin belli olduğunu belirten Tüzün, "Bu hesap anayasa ve hukuk çerçevesi içinde bağımsız Türk yargısıdır. Hukuku zorlayarak suçlu ya da suçsuzu ayırt etmeye çalışmadan hesap vermek ve bu dönemi intikam fırsatına çevirmek gibi anayasayı ihlal eden darbecilerle aynı konuma düşmek anlamına gelir noktasındaki TSK mensuplarını da bir kez daha buradan saygıyla yad ediyorum. Ölenlere rahmet, milletimize baş sağlığı diliyorum. Darbe girişiminde bulunanlarla TSK da bugün vatani görevlerini yapan tüm kuvvet mensuplarını ayırt etmek gerekiyor. Toptancı bir anlayışla tüm TSK'yı suçlamak doğru değildir. Hukuk devleti olarak gereğinin yapılmasını istiyoruz.
Bu süreçte halkı kışkırtarak, toplumu daha da kutuplaştırarak darbe girişiminde bulunan alçakları bahane edip, peygamber ocağı olarak gördüğümüz TSK'yı toptancı bir anlayışla millet düşmanı gibi göstermeye çalışmak ülkemizin geleceğini uçurum kenarına taşımak anlamına gelir. Bu vesileyle darbecilere direnen, namlulara aldırmadan onlara başını dayanan ve bu darbe anlayışını toptan fetheden tüm ordu mensuplarını bir kez daha yürekten minnetlerimle anıyorum. Bu darbe girişimi kadar tehditkar ve tehlikeli olan bir başka olguda yeni bir otoriteleşme dalgasının yükselmesidir. Bu kabul edilemez. Ülkemizin geleceği tam demokrasidir. Laik demokratik Cumhuriyet'in kazanımlarını demokrasi adı altında korumak elbette bizim görevimizdir.
Dolayısıyla gün demokrasiye ve cumhuriyete sahip çıkma günüdür. Ne askeri darbe, ne sivil darbe Çözüm tam demokrasidir. Bunu yapanların yanına kar kalmamalı. Devlet organlarında nasıl yoğunlaştıklarını nasıl kadrolaştıklarını bu görevlere gelişlerine yol verenler, bunlara bu konuda yataklık ve yardımcılık konusunda bulunanlarda en kısa zamanda cezalandırılmasını talep etmekteyiz. Bunları buraya getirenlerde en az onlar kadar suçludur. Böyle bir süreci yaşamamış olarak kabul etmeyi talep ediyorum" ifadelerini kaydetti.
"İdam cezasına karşıyız"
Basın açıklamasının ardından soruları yanıtlayan CHP Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, “tüm partilerin toplanarak bir miting yapmayı düşünüyor musunuz” sorusuna karşılık "Sayın Genel Başkanımız, sayın Ak Parti Genel Başkanı ile bir görüşme yaptı. Sayın Başbakanımızda diğer partilerle bir araya gelecektir. Karar çıkarsa tabii ki olacak." cevabını verdi. “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın idamla ilgili bir kararı gelirse imzalarım sözlerine karşılık CHP'nin tutumu” sorulduğunda ise, "Bu bir yasa değişikliği. AK Parti’nin bunu yapacak kadar gücü, sayısı vardır. Böyle bir değişiklik gündeme geldiğinde ona bakacağız gerekeni yapacağız. Ancak geçmişten bugüne kadar biz idam cezasına karşıyız" cevabını vererek basın açıklamasına son verdi.
