Bana bir yalancının yüz hatlarını vermeye çalıştılar,bana bir yalancının parmak izlerini. Beni unutkan bir h;acirc;le getirip, binlerce kapıdan geçirdiler. Gözlerimde yıllardır biriktirdiğim uykunun işg;acirc;li vardı. Kendime gelmem uzun zaman almış olmalı,ki saçlarım ağarmıştı, göğsümde ağır bir isyanla sıçradım. Bu ıslaklık ter olamazdı! Kesin ağlamıştım! üstelik delirmeme ramak kala. Ucuz yırtmıştım.çünkü ağlayamayanlar delirirdi, çünkü deliler mutluydu. Bir insanı delirtmek, mutlu etmenin en kolay yoluydu. Günlerce aynı şekilde uyandım, üstelik hiç uyumadan. üstüme devrilen duvarları tekmeleyerek, belki bir saat kekeleyerek. Sonra alıştım. Yeri değiştirilen bir saksı çiçeği gibi; biraz eğilip büküldüm, biraz sarardım, biraz soldum, biraz da yaprak firesi ama, sonunda alıştım. Alışmasaydım, sana bunları yazar mıydım? Cev;acirc;bını, kavuştuğumuz gün diyeceklerine ekle ve beni, yüzünde tebessüm, gözlerinde parıltı, alnında gururla bekle... Murat YARAMAZ
Son Güncelleme: 01.01.1970 00:00