.jpg "Çiğdem TAŞ - HAYAT ÜZERİNE")
Hayatın anlamı farkında olduğumuz şeyleri değiştirmeye çalışmadan ölmektir. Aramayın. üstelik bu farkında olduğumuz şeyleri değiştirmek o kadar da zor değildir ama gene de bir şey yapmıyor olmamıza rağmen k*çımızı yırtığımızı sanırız. Hatta ;quot;insanlar bakın ben k*çımı beş metre yırttım;quot; diye çaba gösterilerimiz vardır. Bencilliklerimizden ibaretiz. Haklıyız bu konuda. Bencil olmak zorundayız. önceliği kendimize vermeliyiz. Bunu yapmanın türlü yolları var elbet. Doğru şekilde önceliği kendine verenler, yanlış şekilde önceliği kendine verenler diye iki guruba ayırabiliriz.
;nbsp; ;nbsp; Doğru şekilde önceliği kendine verenler başkalarını da düşünmek zorundadırlar. Onların istek ve arzularına, görüşlerine, düşüncelerine saygı duymak zorundadırlar. Empati kurmak ve hatayı ilk olarak kendilerinde aramakla yükümlüdür doğru şekilde önceliği kendine verenler. Onların hayatına hep özenç duyulur. Onların hayatı hep eleştirilir. Onlar hep salak yerine konur. En çokta onlar kendileri için yaşayamazlar hayatı. Ama haklı sebepleri vardır. Anlamak güçtür.
;nbsp; ;nbsp;Yanlış şekilde önceliği kendine verenler hakkında çokta konuşulacak bir şey yoktur. Onlar kendileri için yaşarlar.;nbsp;;nbsp;
;nbsp; ;nbsp;Her iki türlüde yaşamanın gerektirdiği tek şey kendimizi anlatmaya çalışmayı kesmektir. çünkü ne kadar anlatırsak anlatalım karşımızdakiler anlamayacaktır. Bir süre sonra da sıkılacaklar ve kendilerini anlatabilecekleri başka kimselerin yanında alacaklardır soluklarını. İnsan ilişkilerinde bu bir döngüdür. Sizi kim dinliyor ve düşüncelerinizi onaylıyorsa ona bir süre minnet duyarsınız. Bu süre değişebilir. Her düşüncenizi onaylayan birinden bıkabilirsiniz ta ki düşüncenizin yanlış olduğunu söyleyen birini bulduğunuzda. Bu küçük bir detaydır ama büyük çekiciliği vardır.;nbsp;Bazı insanlarla konuşmanız gereken konuları başka insanlara anlatıyorsanız hiç bir sorunu çözemezsiniz. örneğin patronunuzla konuşmanız gereken şeyleri iş arkadaşlarınıza anlatırsanız onlar sizi pohpohlarda pohpohlar şişersiniz ama çözüme ulaşamazsınız. Haklı olmanız bir şeyi değiştirmez bu konumda. Haksızsanız eksilerde bir hayat yaşıyorsunuzdur.;nbsp; ;nbsp; ;nbsp; Hayat hakkında söylenmiş çok fazla söz vardır. Ama hayatın anlamına ulaşan insan sayısı çok azdır. Hayatın ölçüleri, sınırları yoktur. Kaldı ki iyi bir işe sahip, evi, arabası olan, sürekli seyahat eden bir insan için hayatın anlamını bulmuş demek bizi yanılgıya düşürür. Hayatın anlamı özenilen hayatın yaşanması değildir. çünkü ihtiyaçlar karşılandıkça çoğalır.;nbsp;Aile kuran bir çift düşünelim. öncelikleri şu sıralama dahilinde olsun. Ev, araba, çocuk, ikinci çocuk, çocukların gelecekleri için birikim, daha fazla mesai, emeklilik, çocuklarını evlendirmek, torunlarını görmek, ikinci torunlarını görmek veya göremeden ölmek. Yüzeysel bakıldığında güzel bir hayat planlamasına benziyor ama sadece yüzeysel bakıldığında. çünkü bu durumun içindeki insanların türlü zorlukları ve sorunları aşması gerekebiliyor. Herşeyin tıkırında yürümediği anlarda hepimiz hayatın ne kadar da boktan olduğunu düşünüyoruz. O halde hayatın anlamının yukarıdaki aile planlamasının hiç bir ögesiyle karşılanmadığını söyleyebiliriz.;nbsp;Hayatın anlamı sizin kendinize kattığınız değerle yorumlanabilir ve ya memnuniyetle. Yolunuzdaki çakıl taşlarını bir kaya gibi görmeye başladığınız anda en başa dönersiniz. Diğer insanları gözünüzde büyütmeyin. Sizin yapmak istediğiniz şeyleri yapıyor, sizin olmak istediğiniz mevkilerde oturuyor, sizin birlikte olmak istediğiniz insanlarla birlikte zaman geçiriyorlarsa önlerindeki çakıl taşlarını bir kaya olarak görmedikleri içindir.
Kendinizi sevin. çiğdem TAŞ
;nbsp; ;nbsp; Doğru şekilde önceliği kendine verenler başkalarını da düşünmek zorundadırlar. Onların istek ve arzularına, görüşlerine, düşüncelerine saygı duymak zorundadırlar. Empati kurmak ve hatayı ilk olarak kendilerinde aramakla yükümlüdür doğru şekilde önceliği kendine verenler. Onların hayatına hep özenç duyulur. Onların hayatı hep eleştirilir. Onlar hep salak yerine konur. En çokta onlar kendileri için yaşayamazlar hayatı. Ama haklı sebepleri vardır. Anlamak güçtür.
;nbsp; ;nbsp;Yanlış şekilde önceliği kendine verenler hakkında çokta konuşulacak bir şey yoktur. Onlar kendileri için yaşarlar.;nbsp;;nbsp;
;nbsp; ;nbsp;Her iki türlüde yaşamanın gerektirdiği tek şey kendimizi anlatmaya çalışmayı kesmektir. çünkü ne kadar anlatırsak anlatalım karşımızdakiler anlamayacaktır. Bir süre sonra da sıkılacaklar ve kendilerini anlatabilecekleri başka kimselerin yanında alacaklardır soluklarını. İnsan ilişkilerinde bu bir döngüdür. Sizi kim dinliyor ve düşüncelerinizi onaylıyorsa ona bir süre minnet duyarsınız. Bu süre değişebilir. Her düşüncenizi onaylayan birinden bıkabilirsiniz ta ki düşüncenizin yanlış olduğunu söyleyen birini bulduğunuzda. Bu küçük bir detaydır ama büyük çekiciliği vardır.;nbsp;Bazı insanlarla konuşmanız gereken konuları başka insanlara anlatıyorsanız hiç bir sorunu çözemezsiniz. örneğin patronunuzla konuşmanız gereken şeyleri iş arkadaşlarınıza anlatırsanız onlar sizi pohpohlarda pohpohlar şişersiniz ama çözüme ulaşamazsınız. Haklı olmanız bir şeyi değiştirmez bu konumda. Haksızsanız eksilerde bir hayat yaşıyorsunuzdur.;nbsp; ;nbsp; ;nbsp; Hayat hakkında söylenmiş çok fazla söz vardır. Ama hayatın anlamına ulaşan insan sayısı çok azdır. Hayatın ölçüleri, sınırları yoktur. Kaldı ki iyi bir işe sahip, evi, arabası olan, sürekli seyahat eden bir insan için hayatın anlamını bulmuş demek bizi yanılgıya düşürür. Hayatın anlamı özenilen hayatın yaşanması değildir. çünkü ihtiyaçlar karşılandıkça çoğalır.;nbsp;Aile kuran bir çift düşünelim. öncelikleri şu sıralama dahilinde olsun. Ev, araba, çocuk, ikinci çocuk, çocukların gelecekleri için birikim, daha fazla mesai, emeklilik, çocuklarını evlendirmek, torunlarını görmek, ikinci torunlarını görmek veya göremeden ölmek. Yüzeysel bakıldığında güzel bir hayat planlamasına benziyor ama sadece yüzeysel bakıldığında. çünkü bu durumun içindeki insanların türlü zorlukları ve sorunları aşması gerekebiliyor. Herşeyin tıkırında yürümediği anlarda hepimiz hayatın ne kadar da boktan olduğunu düşünüyoruz. O halde hayatın anlamının yukarıdaki aile planlamasının hiç bir ögesiyle karşılanmadığını söyleyebiliriz.;nbsp;Hayatın anlamı sizin kendinize kattığınız değerle yorumlanabilir ve ya memnuniyetle. Yolunuzdaki çakıl taşlarını bir kaya gibi görmeye başladığınız anda en başa dönersiniz. Diğer insanları gözünüzde büyütmeyin. Sizin yapmak istediğiniz şeyleri yapıyor, sizin olmak istediğiniz mevkilerde oturuyor, sizin birlikte olmak istediğiniz insanlarla birlikte zaman geçiriyorlarsa önlerindeki çakıl taşlarını bir kaya olarak görmedikleri içindir.
Kendinizi sevin. çiğdem TAŞ
Son Güncelleme: 01.01.1970 00:00
