Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı 31’inci Mühendislik Dekanları Konseyi Toplantısı bugün yapılan açılış programı ile başladı.
Bilecik Şeyh Edebali, Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı ve 2 gün boyunca sürecek 31’inci Mühendislik Dekanları Konseyi bugün yapılan açılış konuşmaları ve paneller ile başladı. Bilecik Şeyh Edebali, Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakülte Konferans Salonunda toplantıya, Bilecik Valisi Ahmet Hamdi, Nayir, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Azmi Özcan, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Bilecik İl Emniyet Müdürü Ali Ekber Bektaş, Mühendislik Dekanları Konseyi (MDK) Genel Sekreteri Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurgül Özbay, üniversite öğretim görevlileri katıldı.
“AMACIMIZ MÜHENDİSLİKLERİN EĞİTİLMESİ VE ONLARI BİR YERE TAŞIMAK”
Açılış konuşması yapan Mühendislik Dekanları Konseyi (MDK) Genel Sekreteri Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, havanın soğuk ve sisli olmasına rağmen Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi kendilerini evlerinde gibi hissettirdiklerini belirtti. Döğeroğlu, “31’inci toplantımızı yapıyoruz. 2001 yılından bu yana yılda 2 kez bir araya geliyoruz. Gerçekten çok büyük bir başarı öyküsü diye düşünüyorum bu toplantıların ve bu toplantılarda üretilenlerin. 2001 yılında kurulmuş bir oluşum. ODTÜ' de başlamış dediğim gibi yılda 2 kez bir araya geldik. Amacız mühendisliklerin eğitilmesi ve onları bir yere taşımak, girişimlerde bulunmak. Şu an da üniversite sayısı 200'e yaklaştı. Hemen hemen büyük çoğunluğunda da gördüğünüz gibi Mühendislik Mimarlık Fakülteleri var. Kıbrıs’ta ki üniversiteler de dahil olmak üzere.
Ama dönemin başlangıcı bazen dönemin sonuna denk geliyor. Alınan bir kararla 2006 yılında önce ki dekanlarda toplantının katılımcıları derlerse katılım sağlayabilecek üyeler arasında, ben 5’inci Genel Sekreteriyim bu oluşumun. Kurumsallaşmayı sağlamak üzere web sayfamız var. Uzun yıllardır bunu güncel tutmaya çalışıyoruz. Tüm toplantı materyallerimiz bu web sayfası aracılığıyla geçmişten günümüze erişilebilir ulaşılabilir durumda. Bu web sayfasına bizim Üniversitemiz ev sahipliği yapıyor” dedi.
“GENÇ BİR FAKÜLTE OLMAMIZA RAĞMEN ÖĞRENCİ SAYIMIZ BİN 246”
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurgül Özbay ise, BŞEÜ’nun 2007 yılında kurulmuş olup 2008-2009 Eğitim öğretim yılında bilgisayar, elektrik elektronik makina imalat ve kimya mühendisliği bölümleri ile eğitim öğretim yılına başladıklarını anlattı. 2009-2010 Eğitim öğretim yılında İnşaat Bölümü Mühendisliğini açtıklarını ve takip eden öğretim yılında öğrenci alımına başladıklarını ifade eden Özbay, sözlerine şöyle devam etti.
“Bu sene 2015-2016 Eğitim Öğretim yılında Fakültemiz bünyesinde Metalürji ve Malzeme Mühendisliği bölümünü de katarak yoluna devam etmekte. Araştırma faaliyetlerimiz de tüm bölümlerimizin Yüksek Lisans ve Doktora programlarını açık olduğu için araştırma faaliyetlerimizin bu programlar sayesinde sürdürmekteyiz. Genç bir fakülte olmamıza rağmen öğrenci sayımız bin 246 akademik personel sayımız 68 ve 14’de idari personelle hizmetlerimize devam etmekteyiz. Kuruluşumuzdan bu yana hedeflerimiz ve öz kaynaklarımız çeşitli proje destekleriyle öncelikle araştırma ve laboratuvar alt yapımızı geliştirmek olmuştur.
Bundan sonra ki hedeflerimiz arasında Bölümlerimizin kapsamında mezunlarımızın tanınabilmelerini artırmak ve bilimsel uygulama ve araştırmalarda yapılanma olarak yer almaktadır. Mühendislik Fakülteleri Mühendislik alanlarında görev alacak insana kaynaklarının eğitiminde önemli bir rol oynamaktadır. Günümüzde bilgiye ulaşım çok kolay ve küreselleşen dünyada da bilginin topluma faydalı ve sürdürülebilir ürünlere dönüştürülmesi önem arz etmektedir. Bazen Üniversite sanayi işbirliği konusunda bir takım zorluklar yaşıyoruz. Yapılan toplantılarda ben bu sorunların üstesinden geleceğimize canı gönülden inanıyorum.”
“KAİNATTA Kİ HER ŞEYİN BİR MÜHENDİSLİK ESERİ OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Azmi Özcan, Mühendislik Fakültelerinin neredeyse BŞED ile yaşıt olduğunu belirtti. Özcan, “İnanılmaz bir derecede umutlu olduğumuz bir fakültemiz çünkü biz duruş olarak kainatta ki her şeyin bir mühendislik eseri olduğuna inanıyoruz. Biz içerisinde bulunduğumuz konumda bir mühendislik eseri. Bütün eser sahipleri nasıl seyirci isterse bizde seyirci istiyoruz ki hem denetlenelim hem takdir edinelim. Kısa bir süre sonra Mühendislik Fakültesine Bilim Tarihi dersi vermiş Sosyal Bilimci olarak kendimi de ait hissettiğim bu toplulukta mühendislik fakültelerinden benimde hem bir akademisyen olarak hem de bir yönetici olarak beklentilerim var.
Zeka ve beceriyi bir arada tutabilen bununla da ete kemiğe dönüştüren bir meslek olarak tarif edilebilir. Bilimin soyut bilgilerini insanlığa somut olarak aktarabilecek bir zeka ve beceriyi içermesi gerekiyor. Ne yazık ki insan olarak dünya tarihinde yaşadığımız pek çok felaketinin de sebebini bir anlamda mühendisler olarak ta söyleyebiliriz. Sorumsuz bir mühendisin imza attığı bir baraj projesinin insanlığın neye mal olduğunu yada o mühendisliği diyeceğim ki bizler sosyal bilimci olarak hata yaptığımız da her şey sınırlı olabiliyor. Ama mühendislerimiz hata yaptığı zaman insanlığın bütünlüğünü ilgilendirebiliyor” ifade etti.
“MÜHENDİSLİĞİN DEĞİŞİME EN ÇOK AÇIK MESLEKLERDEN BİR TANE”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Değişmeyen tek şey değişimdir demişler” sözü ile konuşmaya başladı. Aslında mühendisliğin değişime en çok açık mesleklerden bir tane olduklarını altını çizen Karaca“Benim sunumum aslında biraz daha değişimi nasıl yapmamız gerektiğini başlıca sorunları nasıl ele almamız gerektiğini ve geleceği nasıl şekillendirmemiz gerektiği ile ilgili. Üniversitemizin kuruluşu 240 yıl oldu" dedi.
“BŞEÜ KURULMASI BİLECİK’İN GELİŞİMİ VE DEĞİŞİMİ NOKTASINDA LOKOMOTİF GÖREVİ YAPTI”
BŞEÜ kurulması Bilecik’in gelişimi ve değişimi noktasında lokomotif görevi yaptığını anlatan Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, “Şehrimizin tarihi son derece de köklü ama o derece şehrimizin lokomotifi konumunda olan bizleri heyecanlandıran Üniversitemizde o derece genç. Biz Bilecikliler olarak tüm kurum ve kurullarımızla el ele gönül gönülle vererek bu iki karışımı iyi değerlendirerek köklü tarihimiz mazimizin ve genç üniversitemizin enerjisini birlikte değerlendirerek geçmişiyle övünen geleceğe emin adımlarla yürüyen marka şehir Bilecik'i oluşturma çabası içerisindeyiz. Gerçekten üniversitemiz ben üçüncü dönem belediye başkanlığı yapıyorum. Üniversitemizin kurulması şehrimizin gelişimi ve değişimi noktasında lokomotif görevi yaptı ve hem üniversitemiz aracılığıyla geçmişimizi çok daha iyiye analizler olduk hem de geleceğimize o derece emin adımlarla yürüyen bir şehir bir yerleşim merkezi olduk” dedi.
“BİLECİK, 4 AYRI COĞRAFYANIN TOPRAĞINI TAŞIYIP 4 BİN DÖNÜM ÜZERİNDE Kİ SERASIYLA İSTANBUL'UN EN BÜYÜK TEDARİKÇİSİ DURUMUNDA ”
Son olarak söz alan Bilecik Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Bilecik’in, tarihiyle, kültürüyle büyük bir şehir olduğunu, Osmanlıya ev sahipliği Kurtuluş Savaşında ki strateji bir noktalardan birini olduğunu söyledi. 7’incisi kurulmakta olan Organize Sanayi Bölgelerinde 300'ü aşkın sanayi tesisi olduğunu belirten Nayir, sözlerine şöyle son verdi.
“Bilecik, 4 ayrı coğrafyanın toprağını taşıyıp 4 bin dönüm üzerinde ki serasıyla İstanbul'un en büyük tedarikçisi durumunda. İnanıyorum ki bu şehri iyi tanıyan kişiler bu şehirde ki gelişmeleri bilen kişiler ülkemizin geleceğine insanımızın geleceğine daha ümitle bakacak bir sürü güzelliği burada görebilecekler. Buraya misafir olarak gelenlerin ilimizde ki güzellikleri gördükten sonra gelişmelerin farklı yerlerde farklı derecelerde ki durumunu da tespit ederek kendi eğitim kurumlarına döneceklerine de inanıyorum. Bir taraftan kendimizi tanıtıyoruz. Bir taraftan da ilimiz de ki bu gelişmelerle büyük şeyler beklediğimiz üniversitelerimize fakültelerimize bir unsur olabiliyorsak ondan da mutluluk duyuyoruz.”
Konuşmaların ardından, panellerin ardından akşam düzenlenecek yemek ile ilk günkü program soına erecek. Yarın ise, davetlilerin konuşmaları, paneller ve son olarak Şeyh Edebali Türbesi ile Söğüt gezisi ile 31’inci Mühendislik Dekanları Konseyi toplantısı sona erecek.
