Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi öğrencileri, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nu unutmadı.
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde Fırat Yılmaz Çakıroğlu için helva dağıtan öğrenciler, fakülte bahçesinde "Siz vatana ihanet etmekten vazgeçmedikçe, biz canımızı feda etmekten vazgeçmeyeceğiz", "Fırat Yılmaz Çakıroğlu ve bütün şehitlerimizin aziz ruhuna" yazılı pankartlar açtı. “Fırat Yılmaz Çakıroğlu”, “Ülkücü Hareket Engellenemez” gibi sloganlar atılmasının ardından bir açıklama yapan Bilecik Ülkü Ocakları Başkanı Av. Mehmet Fazlı Güner, “Burada acısı hala kalbimizde son derece derin bir yer kaplayan şehidimiz Fırat için toplandık.
Bizim hareketimiz sefa sürme hareketi değil, cefa çekme hareketi maalesef. Ülkücüler hiçbir zaman bu işin sefasını sürmediler. Zaten sefaya da talip olmadılar. Hep biz cefa erleriydik. Fırat kardeşimiz de her birinizin olduğu gibi üniversite okuyacak tahsilini yapacak vatana millete faydalı bir ülkücü olarak hayatına devam edecekti. Okuduğu üniversite de hain PKK ve yapılanmasının yoğun olduğunu fark ederek her Türk evladının yapması gerektiği gibi görev edindi ve bu görev uğrunda da şehit oldu. Bütün adli makamlara başvurduğu halde, bütün mercilere dilekçe verdiği halde hayatıyla ile can tehlikesi olduğunu söylediği halde herhangi bir önlem alınmadı” dedi.
“Tasarlanarak, bilerek, istenerek şehit edildi”
Fırat Çakıroğlu’nun tasarlanarak şehit edildiğini belirten Fazlı Güner, “Haince, kahpece, tasarlanarak, bilerek, istenerek şehit edildi. Yargılaması iki yıldır sürüyor. İki yıldır bir arpa boyu kadar yol almaya çalışıyoruz. Tutuklu bir şahıs var bunu azmettirenler bu tutuklu şahısı bu cinayeti işlemeye yönlendirenler araştırılmadı, tespit edilmedi. Bakıyoruz yargılamalarda çok geniş araştırmalar tahkikatlar çok güzel yapılıyor.
Değişik insanların değişik dostları akrabaları iletişim kurdukları herkesle iletişime geçiliyor, ifadeleri alınıyor. Maalesef bu bizim şehidimi Fırat için gerçekleştirilmedi. Sadece ve sadece adi, ruhsuz, kişiliksiz, insan bile denmeyecek meczup bir hain aslan gibi Fıratımızı şehit ettiği için yargılanıyor. Bu yargılanma bizim vicdanımızı tatmin edecek mi? Hayır etmeyecek. Sonuç itibariyle bugüne kadar hangi ülkücü şehidimiz için yapılan yargılama vicdanımızı tatmin etti ki? Hangi yargılama iç huzurumuzu bulmamızı sağladı ki? Hangi yargılama adil yapıldı ki?” diye konuştu.
“Fırat için adalet istiyoruz”
35 sene ceza yatan insanlar tanıdıklarını belirten Güner, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “İçimizdeler şuan, sağ olsunlar bu dava uğruna yattılar. Ülkücülük Türk milleti, vatan, millet ve beka sorunları için bu cezaları çektiler. Bizlerde bu cezaları çekmeye gönüllüyüz. Eğer öyle bir arzu varsa ve vatanın milletin buna ihtiyacı varsa bizde 35’er sene yatarız. Hazırız ama adalet, adalet istiyoruz. Fırat için adalet istiyoruz. Ülkücüler için bütün ülkücü şehitler için adalet istiyoruz. Fırat kardeşimiz bugün Yusuf ağabeyimizin yanında biliyoruz.
Bugüne kadar adını sayamayacağımız kadar çok olan bütün ülkücü şehitlerimizin, ağabeylerimizin yanında. Biliyoruz ve onların yanında huzurlu olduğuna da eminiz. Cenab-ı Allah Fırat kardeşimizi cennetiyle ödüllendirecektir. Buna da eminiz. Çünkü o bir şehittir gerçekten. Burada sizlerden beklenen birer Fırat olmanızdır ki öylesiniz eminim. Gerektiği zaman Fırat gibi en öne çıkmanızdır.
Fırat’ın şehadeti bizim için bir örnek teşkil etmelidir. Bütün yaşantımızda, hal ve hareketlerimizde, davranışlarımızda, insanlarla olan ilişkilerimizde öncelikle beyefendilik ama yeri geldiğinde de Fırat gibi aslan cesareti göstermemiz gerekmektedir. Burada Fırat’ın ikinci seneyi devriyesinde toplandık. 3’te de toplanacağız, 4’te de toplanacağız, 10’da da, 15’te de toplanacağız. Ülkücülük davası yaşadıkça Fırat’lar unutulmayacak. İnşallah her birinizde ömrünüzde ülkücülük davasına hizmet etmiş insanlar olarak toplumda ülkücüler arasında böyle kalacaksınız.”
Açıklamanın ardından Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi öğrencileri olaysız bir şekilde dağıldı.
