“YASA TASARI GERİ ÇEKİLMEZSE İŞ BIRAKACAĞIZ”

Bilecik Türk Büro-Sen Bilecik İl Temsilcisi Cüneyt Taşkesen “Torba Yasa” yürürlüğe girerse memurun birçok hakkının elinden alınacağı belirtti.

30 Haziran 2014 Pazartesi 03:49
5010 Okunma
“YASA TASARI GERİ  ÇEKİLMEZSE İŞ BIRAKACAĞIZ”

 Bilecik Türk Büro-Sen Bilecik İl Temsilcisi Cüneyt Taşkesen “Torba Yasa” yürürlüğe girerse memurun birçok hakkının elinden alınacağı belirtti.

 

 Taşkesen, “Bilindiği üzere Hükümet tarafından, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Torba Yasa tasarısına eklenen 82. Madde ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin (1) numaralı fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir, “Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereği iki yıl içinde; ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanması suretiyle yerine getirilir. Kamu görevlileri hakkında yapılan bu tür idari tasarruflar; telafisi güç veya imkansız zararlar doğurmaz”, Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekaleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamaz; ancak disiplin hükümleri saklıdır.” İfadesinin yer aldığı yasa değişikliği maddesi ile; Yargı kararlarının yerine getirilmesi idarenin keyfiyetine bırakılmış, idare karşısındaki yargı kararlarının kesinliği ve uygulama zorunluluğu ortadan kaldırılmıştır” diye belirtti.

  “ MAHKEME KARARLARI İDARENİN KEYFİYETİNE BIRAKILIYOR”

Konuşmasının devamında mahkemelerinin kararlarını idarenin keyfine bırakıldığını vurgulayan Taşkesen, “Bu haliyle, değişen kamu yaşamı içerisinde talepleri mahkeme kararları ile en kısa sürede gerçekleşmeyen kamu görevlisinin, mahkemelere başvurması anlamsız hale gelecek bu durum daha çok idarecilerin keyfi uygulamalarına neden olacaktır. Yapılmak istenen değişiklik hükmü ile zaten bu durum açıkça zikredilmiş, belirtilen uygulamayı yapanları yargılamadan muaf tutmak üzere; ceza soruşturması veya kovuşturması açılamayacağı hükme bağlanmıştır. “Madde hükmünde yer alan disiplin hükmü saklıdır” hükmünün ise belirtilen durum karşısında hiçbir esprisi bulunmamaktadır” dedi.

 “TORBA YASA YÜRÜRLÜĞE GİRERSE”

Taşkesen, “Torba Yasa” yürürlüğe girerse memurun çoğu hakkının elinden alınacağı savunarak, Haksız yere görev yeri değiştirilen yani tayini yapılan memur mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı alsa bile en az 2 yıl bekleyecek. Unvanı elinden alınan memur mahkeme kararına rağmen en az 2 yıl bekleyecek. Maaştan kesme cezası alan memurun para kesme cezası yürütmeyi durdurma kararı alsa bile en az 2 yıl boyu maaş kesme cezası devam edecek. İş akdi feshi edilen ve ya memuriyetten çıkartılan memurlar mahkemece haklı bulunup görevlerine iade edilse bile en az 2 yıl görevine dönemeyecek. Tayin yoluyla aile bütünlüğü bozulan, eşi ile ayrı illerde çalışmak zorunda kalan memur mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verse bile 2 yıl bekleyecek” di7ye belirtti.

“MAHKEMEYİ KAZANAN MEMURUN KADERİ BÜROKRATIN İKİ DUDAĞI ARASINDA”

Mahkemeyi kazanan memurlarının kaderinin bürokratlarının iki dudağı arasında olduğu dile getiren Taşkesen, “Hak kaybına uğrayan kamu çalışanı mahkeme kararını aldıktan sonra 2 yıllık süreç içinde ataması gerçekleşmezse, kusuru işleyen yöneticilere ceza soruşturması ve kovuşturması açılamayacak. Buradan da anlaşıldığı üzere sadece mahkemeler by-pass edilmiyor, mahkeme kararlarının uygulanması da idarecinin keyfiyetine bırakılıyor. Hukuku tanımayan, hukuk kurullarını hiçe sayan yöneticilere ceza-i müeyyide uygulanmaması bir hukuk devletinde hukuk katliamından başka bir şey değildir. En temel insan haklarının çiğnenmesidir. Çalışma hürriyetinin yok edilmesidir. Söz konusu kanun maddesinde görevini kötüye kullanan atanmış bürokratların sadece disiplin kovuşturmasına tabii olacakları, bu soruşturmayı da kendilerini atayacakları Bakanların yapacak olması hukuksuzluğun başka bir merhalesidir.  Anlaşılan o ki, siyasi iktidar kamu çalışanlarının güvencesini elinden almakla kalmayacak, kamu yönetimini yandaş bürokratlarıyla siyasallaştıracaktır” dedi.

“YASA TASARI GERİ ÇEKİLMEZSE İŞ BIRAKACAĞIZ “

Konuşmasının sonunda Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen olarak, “Torba Yasa ”’da görüşülen memurun iş güvencesine göz diken bu tasarının yasalaşması halinde tüm Türkiye’de 450 bin mensubumuz ile iş bırakacağını, yasa tasarısının çekilmesi ve memurun iş güvencesinin korunması için her platformda mücadele edeceklerinin belirtti. “Bilindiği üzere, Anayasanın 2. Maddesinde; “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Hükmüne yer verilmiştir. Anayasanın 36. Maddesinde; - Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.(*) Hükmü yer almaktadır. Yine anayasanın 125. Maddesinde; “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır” ibaresi mevcuttur. Hükmüne yer verilerek mahkeme kararlarının niteliği konusunda açıkça bir düzenleme yapılmış, bu kararlar karşısında idarenin  her hangi bir tercihinin bulunmayacağı   emredici bir şekilde belirtilmiştir.21 Şubat 2014 tarihli ve 6526 sayılı kanun ile  2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunun 27. ve 28. maddelerinde değişiklik yapan hükümetin, aradan  dört ay geçmeden böylesi bir önergeyi  kanunlaştırmaya çalışmasının gerekçesinin izah edilmesi gerekmektedir” dedi.






Son Güncelleme: 30.06.2014 03:49
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner22

resim yükleresim yükle