Tüketici Hakları Derneği Bilecik Şubesi Başkanı Şerife Köse, para yüklemeli kredi kartının yaygınlaşması gerektiğini belirterek, "Asgari ücretle çalışan işçiye, işsize, öğrenciye, maaşının, aylık ödeme kapasitesinin 4-5 katı limitiyle kredi kartı veren bankalara rastlıyoruz" dedi. 

  Köse; kredi kartlarının, günümüzde hayatı hem kolaylaştıran, hem de zora düşüren bir uygulama olduğunu söyledi. Tüketicilerin, ay sonunda ödeme yönünden sıkıntı yaşamamaları için kredi kartı kullanmalarında bilinçli olmaları ve ayaklarını yorgana göre uzatmalarının gerekli olduğunu ifade eden Şerife Köse; “Pek çok tüketici kredi kartı sayesinde tek seferde peşin olarak alamadığı ürün ve hizmeti taksitle satın alabilmekte ancak ay sonunda kesilen kredi kartı extresini ödeyememektedir. Buradaki en önemli nokta tabii ki tüketicinin bilinçli olması, ayağını yorganına göre uzatmasıdır.

 Ancak tüketiciyi bu noktaya düşüren bankaların da bu işte sorumluluğu yok denilemeyecektir. Nitekim bizim mevcut ticaret kanunumuz bankaları tacir vasfında değerlendirmekte ve basiretli bir tacir gibi hareket etme sorumluluğu yüklemektedir. Dolayısıyla bankalar tüketiciyle yaptıkları her işlemi detaylarıyla düşünüp tüketicinin ekonomisine uygun hizmet vermekle yükümlüdür. Günümüzde pek çok bankanın maalesef bu düşünceyle hareket etmediğini görüyoruz. Asgari ücretle çalışan işçiye, işsize, öğrenciye, maaşının, aylık ödeme kapasitesinin 4-5 katı limitiyle kredi kartı veren bankalara rastlıyoruz. Bu ne kadar arz-talep meselesiyse de işin bir ucu da bankalara dayanmaktadır. Nitekim kredi kartı borcunu ödeyemeyen tüketicinin borcu tahsil edilebilir nitelikte değilse, bankalar bu alacaklarını tahsil edemeyip bu alacakları değerinin çok altında varlık şirketlerine devretmektedirler. Yani yapılan işlemden hem tüketici, hem de banka zarar görmektedir. Özellikle kredi kartı ve kredi tahsis işlemlerinde bankaların tüketicinin ödeme gücünü temel alarak hareket etmesi ve limit düzenlemesi yapması gerekmektedir" dedi.

  "Tüketicinin ekonomisi bankacılık işlemlerinde kriter olmalıdır"

  Bu mağduriyetlerin önüne geçmek için bankaların kendi işleyişlerinde bir çözüm arayışına girebileceklerini, ancak çözüm kısa vadeli olacağını anlatan Köse, "Öncelikle daha evvelden de bahsettiğim gibi tüketicinin ekonomisi bankacılık işlemlerinde kriter olmalıdır. Birkaç kurum tüketicinin para yükleyerek kredi kartı gibi kullanabileceği kartları piyasaya sürdü. Temelinde güzel bir uygulama olsa da tüketici taksitlendirme yapamadığı için ekonomi açısından pek bir şey değişmedi. Ancak bankalar ve diğer tacirler, tüketiciye ait parayı taksitli alışveriş yapabilecekleri bir uygulamayla birleştirebilirlerse bankacılık sektöründe çok daha mantıklı ve uzun soluklu bir çözüm üretebilirler. Tüketiciler de bu sayede ödeyemeyecekleri bir yükün altına girmemiş olurlar" dedi.