Bilecik'te Camiş Madencilik Anonim Şirketi (A.Ş.) çalışanlarının, işveren ile ilgili yasal hakları hakkında açtıkları davanın ikinci duruşması bugün Bilecik Adliye Sarayında yapıldı.
Bilecik Camiş Madencilik A.Ş çalışanları, Bursa Kristal -İş sendikasına üye oldukları dolayısıyla çalıştıkları iş yeri ile mahkemelik oldular. İşveren, yeterli sayıyı ulaşamadıkları için çalışanlarının bir sendikaya üye olamayacağı, çalışanlar ise Bilecik olarak yeterli sayıya ulaştıklarını iddia ederek mahkemeye başvurdular. İlk mahkeme 16 Aralık 2014 tarihinde yapılmış ve dava iş kollarının incelemesi talebiyle 17 Şubat 2015 tarihine ertelenmişti.
Bugün Bilecik Adliye Sarayında görülen davada mahkeme, İstanbul Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü'ne yazılan müzakere cevabının beklenmesi ve akıbeti hakkında müzakere yazılması için davayı 31 Mart 2015 tarihine ertelendi.
Mahkeme çıkışı açıklama yapan Kristal-İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Ali Şıracı, mahkeme sonrası Şişecam'a ait bu iş yerinde çalışan işçiler uzun yıllardır sendikasız ve toplu iş sözleşmesiz bir biçimde çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Şıracı, "Şişecam'a ait diğer bütün iş yerlerinin hemen hepsinde sendika olmasına rağmen bu iş yerinde sendika ve toplu iş sözleşmesi yoktur. Geçmiş dönemlerde işçiler Camiş Madenciliğe ait farklı iş yerlerinde sendikal örgütlenme çabalarına girişmiş olsalar da bunu başaramadılar. Şişecam işvereni sendikal örgütlenme çabalarını her defasında yasa dışı yöntemlerle müdahale ederek engellemiştir. Eylül 2014, Bilecik'te bulunan işçiler de sendikalı ve toplu iş sözleşmeli çalışmak için, daha iyi bir yaşam ve çalışma koşullarına kavuşmak için sendikalı olmaya karar verdiler ve Kristal-İş'e üye oldular" dedi.
“SENDİKADAN VAZGEÇMEDİĞİNİ GÖREN İŞVEREN 8 İŞÇİYİ DAHA ÇIKARTTI”
İşçilerin sendikalı olduğunu duyan işverenin ilk etapta 8 işçiyi işten çıkardığını ve nedenin daralma olduğunu belirtildiğini anlatan Şıracı, "Daha sonra işçilere sendikadan vazgeçmeleri için baskılar yapıldı. İşçilerin sendikadan vazgeçmediğini gören işveren işten çıkarmalara devam etti ve 8 işçiyi daha işten çıkardı. Gerekçe aynı; daralma. Nedense daralmada işten çıkartılan işçiler genelde işçilere sendikal örgütlenmede önderlik eden işçiler oluyor. İşçiler iki gün içerisinde E-devlet kapısı üzerinden sendikaya üye oldular ve çoğunluk için Bakanlığa müracaat edildi. Bakanlığın çoğunluk tespiti sendikanın lehine oldu. Bakanlığın tespitine göre iş yerinde toplam çalışan sayısı 158'dir ve bu işçilerden 104'ü Kristal-İş Sendikası'na üye olmuştur. Durum bu kadar açık iken işverenin sendikanın çoğunluğu olmadığı yönünde itiraz etmesinin neresi iyi niyetli? Bu yetmezmiş gibi bir de iş yerinin iş koluna itiraz edilmiştir. İş kolu işverenin müracaatı ve talebi üzerine bakanlıkça yapılır.
Yani iş yeri faaliyete başlarken iş kolu tespiti Bakanlıkça işverenin bilgisi dahilinde yapılmış ve ilan edilmiştir. Hepsinden önemlisi işçilerin hangi sendikaya üye olacağına bakanlık E-devlet kapısı üzerinden yönlendirmektedir. İşçilerin 11 nolu iş kolundan başka bir sendikaya üye olma şansları yoktu. Sonuç olarak işten çıkartmalar çoğunluk tespitine itiraz ve iş koluna itiraz iyi niyetli davranışlar değildir. Sendikal örgütlenmeyi ve toplu iş sözleşmesini engellemeye ve ortadan kaldırmaya yönelik davranışlardır. Biz işçilerin, bu yapılanların hesabını sandıkta soracağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın" dedi.
Konuşmanın ardından işçiler olaysız bir şekilde adliyeden ayrıldılar.
