Bilecik Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) 5’inci Olağan Merkez İlçe Kongresine dün gerçekleştirilen program ile yapıldı.
Yapılan kongrede konuşma yapan Bilecik Ak Parti Milletvekili Fahrettin Poyraz, siyasetin öğle bir şey olduğunu belirterek söyleyerek, hizmet alanında çok geniş ve her insana bu şekilde temas ettiklerini söyledi.
“12 YILLIK ZAMAN ZARFINDAN 6 YÜZ BİN KİLOMETRE 6 TANA ARABA ESKİTTİK”
Bilecik’te geçtiğimiz 12 yıllık zaman zarfı içerisinde 6 yüz bin kilometrelik yol yaparken 6 tane de araba eskittiğini belirten Poyraz, “Bununda bir anlamı vardır. Bir kısım insanlara ulaşabilirken bir kısım insanlara ulaşmakta elbette zorluk çekiyor olabiliriz. Bu bizim işimizin doğasında var. Bizim derdimiz şu, 2001 yılında Ak Parti kurulduğu zaman o gün bir şey söylendi. 2002 yılında tekrarladık biz bunu dedik ki, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dedik. Ak Parti iktidarı başladığı andan itibaren Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak derken bizim söylediğimiz, vurguladığımız temel husus yaptığımız yapacağımız yollar değildi.
Hastaneler okullar değildi. Açtığımız Üniversiteler, Havaalanları değildi. Bizim vurgulamak istediğimiz şey şuydu, Türkiye’de bir yönetim anlayışı var. Ankara’da kapalı kapılar ardında, İstanbul’da boğazdaki yalılarda oturanların oluşturduğu ve içinde milletin yer almadığı yönetimde milletin özne olarak aktif yer almadığı bir yönetim anlayışı var. Biz buna karşıyız. Ak Parti olarak biz bundan sonra biz halk için halka rağmen siyaset yapacağız değil, halk için halkla birlikte siyaset yapacağız diye geldik. Milli irade vurgusu yaptık ve dedik ki bunlara asla taviz vermeyeceğiz. Eğer bu millet bize inandıysa, Ak Parti kadrolarına güvendiyse Ak Parti kadrolarına emaneti teslim ettiyse biz asla ve asla bu emaneti çiğnetmeyeceğiz ve bu emanete ortak çıkmak isteyenlere de pirim vermeyeceğiz dedik. Dedik ama bunu demek bir icraat gerektiriyor. Bunu demek karşınızdaki dirence karşı daha güçlü direnmeyi gerektiriyordu. Nitekim bize kolayından da söyletmediler. Bu sözün gereğinden de kolayından da bize yaptırtmadılar” dedi.
“12 YILLIK ZAMAN ZARFINDA AK PARTİ OLARAK BİZ NE BADİRELER ATLATTIK”
Geçtikleri 12 yıllık dönem zarfında Ak Parti olarak ne badireler atlattıklarını belirten Poyraz, “Saysak içimize herhalde bir sıkıntı gelir. Hiç daha gün yüzü görmedik desek yeri var. Herkes Cumhurbaşkanlığını istediği gibi seçti. Bize geldiklerinde dediler ki 370-376 karar var, kural var. Erken seçim oldu biliyorsunuz bir kaç ay öyle çektik ve bu sefer halk daha fazla destek verdi. Baktılar olmadı dediler ki, biz acaba geçmişte olduğu gibi yine askeri kesimi tahrik ederek, onları devreye sokarak milli iradenin yönetime hakim olmasını engelleyip tekrar eski düzenimizi sürdürebilir miyiz diye ne yaptılar işte kamuoyuna yansıdı. Bir sürü tezgâhlar var. Yeniden karşımıza çıktılar. Allah'a şükür bunlarda bertaraf edildi. Bitti mi hayır. Yine üst tarafta Ukrayna'da halk sokağa döküldü.
Mısır'da millet sokağa döküldü. Orada başardılar. Burada da yaptılar. Gezi olaylarını çıkarttılar. İstanbul'da Ankara'da Türkiye'nin dört bir tarafında seçilmiş olan iktidara karşı sokağı terörim ederek milli iradeyi devre dışı bırakmaya çalıştılar. İşte o zaman da millet çıktı dedi ki, daha güçlü bir şekilde ben bu insanlara inanıyorum bu kadroya güveniyorum dedi ve Türk siyasi tarihinde ilk defa Ak Parti kadroları olarak biz İstanbul'da kiminin 2 milyon, kiminin 3 milyon dediği Türkiye Cumhuriyeti’nde en büyük mitingi yapmadık mı. Baktılar ki bu iş bu kadar kolay olmayacak o zaman 40 yıl öncesinden başlamış olan bir takım hazırlıklar devreye sokuldu. Tabi biz iyi niyetimizle Başbakanımızla, Cumhurbaşkanımızla, Bakanlarımızla açıkladı. Hatta bizi biraz tiye de aldılar. Ya çok safmışız dedik bu lafımızı da farklı anlamlara çektiler. Ama biz şuna inandık, şunu gördük. Dedik ki, Anadolu’nun iyi niyetli samimi insanları bunlardan ne zarar gelir” dedi.
“BİZİM İNANIP YETKİ VERDİĞİMİZ İNSNALAR MEĞER BAŞKA TEZGAHLAR PEŞİNDEYMİŞ”
Kendilerini güvenip itibar ettikleri yetki verdikleri, görev verdikleri insanlar meğerse başka, başka tezgahlar peşinde olduğunu belirten Poyraz, “Düne kadar diyalogdan bahsedenler, düne kadar hoşgörüden bahsedenler düne kadar bir tokat yiyorsak aman elini kaldırma, kötü söz söyleme ister Müslüman olsun ister gayri Müslüman olsun herkese söyleyecek sözümüz var diyenler ne yaptılar. Bizim ev mahremimize kadar girdiler. Kendisinden pay biçin. Biri gelse sizin çalışma odanıza, hatta yatak odanıza kadar bir dinleme aygıtı koysa siz ne düşünürsünüz. Bunun insafla, insanlıkla, islamla bağdaş lığı nerde. Şimdi çıkmışlar bizim ortama bakıyorlar. Biz verasetimizle bir delikten bir kere sokulmamız lazım. Hata yaptık evet hata yaptık ama bu hatayı telafi etme noktasında da şuanda gerekli tedbirler neyse onları da var gücümüzle almak noktasında çalışıyoruz. Hem Ankara'da çalışıyoruz hem burada. Herkes bu anlamda safını belli etmek zorunda. Ama onunla iyi geçinin, şununla iyi geçinin böyle bir şey yok arkadaşlar. Eğer 17 Aralık süreci onların planladığı gibi başarılı olmuş olsaydı bugün başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere ama bu salonda da bir kısım arkadaşlar olmak üzere hepimiz şuanda buralarda değildik bunu bilin. Muhtemeldir ki birbirimizi cezaevinde bir yerlerde ziyaret ediyorduk. Zaten onlar alışmışlar size çok güzel suç uydurabilirler ”dedi.
“GAZETELER HEDEF GÖSTERDİ, EMNİYET TEZGAH KURDU, SAVCI İDDİANAMEYİ HAZIRLADI”
Bir tarafta televizyon ve gazetelerin birini hedef gösterdiğinin üzerini çizen Bilecik Ak Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, “Televizyon da gazeteler de bunları işlemiş, Emniyet tezgahı kurmuş gitmiş bir güzel de yanlarına delillerini de koymuş savcı iddianameyi hazırlamış, hakim tutuklamış. Bu mazlumun hakkını kim koruyacak. Belki bizim orada hatamız var belki bazı şeylere önceden bakıp daha erken uyanmamız gerekiyordu. Ama neticede zararın neresinden dönülürse kardır. Şuanda yaptığımız mücadele sıradan bir mücadele değil. Milli iradeyi hakim kılmaktan bahsettik. İnanın bu ülkede bu milletin iradesine sahip olduğu an ki şuanda öyledir. Sadece bu ülkede değil ama dünya üzerinde kurulmuş olan bir takım tezgahlarda kuruluyor. Daha büyük ölçekle bakın olaya. Hakkı ve Adaleti tespit etme noktasında yerine getirme noktasında Ak Parti kadroları dimdik durdukça dünyanın dört bir tarafında hesabı kitabı olanlarında hesabı kitabı bozuluyor.
Onun için dünyanın şuan dört bir tarafında Sayın Cumhurbaşkanımıza yaftamalar bulunmaya çalışıyorlar. Siz Mısır’da yüzlerce insanın katledildiği aleni darbe olan bir teşebbüse darbe demiyorsunuz, diyemiyorsunuz. Ama öbür tarafta da gelip Türkiye'de milletin yüzde 50'sinin seçilmiş olduğu Cumhurbaşkanı'na çok rahat bir şekilde diktatör diyebiliyorsunuz. İşte Ak Parti'nin farkı burada. Şuandaki konumumuz bu. Avrupa’nın Amerika’nın veya Demokrasi'nin yeşerdiği ülkenin tavırlarına baktığınız zaman Ak Parti'nin duruşu aynı turnusol kağıdı gibidir. Mısır'a darbe demeyeceksin, ama seçimle gelmiş olan Cumhurbaşkanı'na diktatör diyeceksin. Böyle bir şey yok. Böyle bir şey olamaz. Bizim duruşumuz belli. Kim ne derse desin. Biz darbeciye darbe deriz, yanlış yapana yanlış yapıyor diyeceğiz ve Türkiye artık eski Türkiye değil. Bizim siyasetimiz onların siyaseti gibi yağma yapmayı gerektiren bir siyaset değil, doğruluk demektir” dedi.
