01 Ocak 1970 Perşembe 00:00
1222 Okunma
Müzede dikkat çeken tıp aletlerinden biri de Sabuncuoğlu Şerefeddin'in kendi geliştirdiği ve sinüzit ve burun tıkanıklığı tedavisinde kullandığı keçi mesanesi kullanılarak yapılmış alet.Müze Müdürü Bilal Ayar, yaptığı açıklamada, dünyaca ünlü cerrah Sabuncuoğlu Şerefeddin'in o dönem icat ederek geliştirdiği tıp aletinin aslına uygun olarak Prof. Dr. İlter Uzel tarafından yaklaşık bir yıllık bir çalışmanın ardından yeniden yapılarak müzeye kazandırıldığını söyledi.Keçi mesanesinin yerini burun spreyi aldı.Günümüzde karşılığı burun spreyi olan ancak yaklaşık 600 yıl önce deniz suyu ile burun tıkanıklığını açmak için geliştirilen söz konusu tıp aletinin aslına uygun ve birebir boyutlarda yapıldığını belirten Ayar, şunları dile getirdi:;quot;Bu alet Sabuncuoğlu Şerefeddin tarafından 1465 yılında keçinin iç organlarından biri olan mesanenin kurutulması ile hazırlanmış bir düzenek. Sabuncuoğlu Şerefeddin'in yaptığı bu düzenek Prof. Dr. İlter Uzel'in büyük çabası ve gayreti ile yaklaşık bir yıllık bir bekleyişin ardından müzemize kazandırıldı. Alet iki parçadan oluşmakta. Birinci kısmı çelik kromdan ve burun deliğine giren ve polipini açmak için kullanılan kısım. İkinci bölüm ise aletin içindeki sıvının vücuda zerk edilmesini sağlayan keçinin mesanesinin kurutulmasıyla hazırlanan bölümden oluşuyor.;quot;Günümüzde hekimlerin burun tıkanıklığı veya sinizüt tadavisinde kullandıkları spreyli yöntemi Sabuncuoğyu Şerefeddin'in yaklaşık 600 yıl önce söz konusu tıp aleti ile yaptığını anlatan Ayar, o dönemde kauçuk ve lateks gibi ürünlerin olmadığını anımsatarak bu ürünlerin işlevini Sabuncuoğlu Şerafeddin'in, keçi mesanesi ile yaptığını aktardı. Müzede en çok ilgi çeken parçalardan biriSabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi'nin yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gördüğünü vurgulayan Ayar, müzenin Sabuncuoğlu Tıp Salonu'nda yaklaşık 200 tıp aleti ile birlikte sergilendiğini ve en çok ilgi çeken parçalardan biri olduğunu söyledi.Trabzon'dan Amasya'ya gezi amaçlı gelen Yusuf Koç (34) da müzenin gezilmeye değer eserlerle dolu olduğunu ifade etti.Müzede en çok akıl hastalarının müzikle tedavi edilmesinde kullanılan müzikler ile tıp aletlerinin ilgisini çektiğini anlatan Koç, ;quot;Yüzyıllar önce tıpta bu aletlerin kullanılıyor olması çok ilginç geldi. özellikle keçi mesanesinden bir tıp aleti yapılması çok ilginç. Bu insanların aklına nasıl gelmiş çok şaşırdım. Bence bu bugün bile kullanılabilir. O dönemde Osmanlı'da ilmin ne kadar önde olduğunu gösteriyor. çok enteresan;quot; şeklinde konuştu.
Son Güncelleme: 01.01.1970 00:00