İdlib’deki kimyasal saldırıda hayatını kaybedenler için Bilecik'te gıyabi cenaze namazı kılındı.
Kayıboyu Camii’nde cuma namazı sonrası Sivil Dayanışma Platformu üyeleri tarafından gıyabi cenaze namazı kılınarak bir basın açıklaması yapıldı.
Platform adına açıklama yapan İlim Yayma Cemiyeti Bilecik Şube Başkanı Kadir Urfanlı, burada toplanmalarının yegane amacının Esad’ın bugünlerde insanlık dışı bir tutum sergileyerek, İdlib’e yönelik kimyasal saldırılarının olduğunu belirtti. Urfanlı, “İslam Coğrafyasında Müslümanlar öldürülüp katledilirken Tüm dünyanın sus pus olduğu, gören gözlerin kör, duyan kulakların sağır, konuşan dillerin lal olduğu Aem-i İslam'ın coğrafyasında acımız gittikçe büyüyor.
Her geçen gün Müslüman kanı akmaya devam ediyor. Suriye’de zalim Esad ve destekçileri, Küresel güçler kirli, keza vahşi emellerine ulaşmak için bugünlerde İdlib’de çoluk çocuk demeden kimyasal silah saldırısı düzenlemiş, çoğu çocuk 100’den fazla sivil hayatını kaybetmiş, yine çoğu çocuk 500’den fazla sivil yaralanmış ve bu yaralıların tedavi için götürüldüğü Rahma Hastanesi ve sivil savunma merkezlerine defalarca saldırılarda bulunulmuştur ve bilfiil bu saldırılar devam etmektedir” dedi.
“Biz bu zulmü izlemeyeceğiz, bu zulme sessiz kalmayacağız”
Sultan Fatih’in, Sultan Selahaddin-i Eyyubi’nin torunlarını birbirine düştüğünü söyleyen Urfanlı, “Bu katil sürüsü bugün aynı ceddin soydaşlarını, dindaşlarını katlederken kendilerinin izlemememizi reva görmeyi umut ettikçe kendilerinin bu zulmü izlemeyeceklerini ve bu zulme sessiz kalmayacağız. Son nefesimize kadar avazımızın çıktığı kadar bağıracak ve Araf Suresinin 44’üncü ayet-i kerimesiyle cevap vereceğiz; ‘Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun’ sanmasınlar ki İdlib yalnızdır, sanmasınlar ki yıkıldık ve dağıldık bizler burada, bireysel olarak her Müslümanın üzerine düşen asli ve de kutsi vazifesini yerine getirmesi için toplandık.
Eminiz ki bugün bu kenetlenişimiz evvela Bilecik’le, güzel vatanımız Türkiye’ye ve oradan da tüm dünyaya ilham kaynağı olup Müslümanları tek çatı altında toplamak için fevkalade bir adım olarak tarih sayfalarında altın harflerle yerini alacaktır. Halep, Hama, Humus, Şam-ı Şerif, Lazkiye, Arakan, Myanmar, Patani, Bosna, Çeçenya, Bağdat, Kerbela, Tunus, Libya, Cezayir, Fas, Somali ve Alem-i İslam’ın güzide beldelerinin hâkimiyeti ancak Alemlerin Rabbi olan Allah’a aittir. Burada savaş hukuku safsatasını kendi lehlerine göre şekil veren emperyalist düzenin ülkeleri bilsinler ki bu ülkelerin kalesi Türkiye Cumhuriyeti’dir” dedi.
“15 Temmuz bunun alenen ispatı ve de emaresidir”
Kadir Urfanlı konuşmasının sonunda 15 Temmuz darbe gecesinin bunun alenen ispati ve emaresi olduğunu söyleyerek, ”Saydığımız beldeler, Belde-i Tayyibe cennet vatanımız son kale Türkiye Cumhuriyeti’nin burçlarıdır, biz ilk günden beri bunun idrakinde ve bilincindeyiz. Kalenin burçlarını tek, tek düşürmeye çalışanlar şunu akıllarına yerleştirsin ki; bu kale Allah’ın inayeti ile asırlardır ayaktadır ve bugün kalenin burçları tahrip edilse de yıkılmayacak ve şanlı mazisine yaraşır bir şekilde İdlib’e sahip çıkmaya devam edecektir. Bu görüntüler ilk değildir, Dünya devletlerinin oynadığı barış tiyatrosunun kurbanı maalesef yine Suriyeli masum siviller, kadınlar çocuklar oluyor. Halep işgalinden sonra Batı adeta tüm Suriye muhalefetini terör örgütü olarak kabul etmeye başlamış; PYD/PKK gibi terör örgütlerini ise özgürlük savaşçısı ve terörle mücadelede müttefik olarak kabul etmekte ve Karadan havaya füzeler dahil olmak üzere her türlü ağır silahla donatmaya hız vermiştir. Türkiye’nin Daeş ve PYD/PKK terör örgütlerine karşı mücadelesinde ise ABD-Rus ittifakı ve onlara eklemlenen mezhepçi çetelerin Türkiye’ye karşı ittifak oluşturduklarını görmekteyiz” dedi.
Konuşmasının ardından Şadan Turhan’ın dualarının ardından Fatiha okunmasıyla basın açıklaması sona erdi.
Son Güncelleme: 07.04.2017 15:51
