Bilecik’in Bozüyük ilçesinde eski eşi tarafından öldürülen Emine Baş cinayetinin bugün yapılan ikinci duruşmasında ağırlaştırılmış müebbet cezası kararı çıktı. 

  Bilecik’in Bozüyük ilçesinde 1 Temmuz 2014 günü 3 yıl önce boşandığı eşi Levent S. (34) tarafından silah ile vurularak öldürülen Emine Baş ile ilgili bugün Bilecik Adliye Sarayı Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasında savcı mütalaa vererek sanığın Ağırlaştırılmış Müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi. Duruşmada karar aşamasına gelen mahkeme heyeti sanığa son sözünü sordu.

  Pişman olduğunu ifade eden sanık Levent S., “Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı” dedi.

  Karar açıklayan mahkeme heyeti sanık Levent S.'i ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırdı. Mahkeme sonrası Sargın, yoğun güvenlik önlemleri altında cezaevi aracına götürüldü.

 “AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET CEZALARI KADIN CİNAYETLERİNDE YASALAŞMALIDIR”

  Mahkeme sonrası açıklama yapan Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu Temsilcisi Fatma Kurt, ağırlaştırılmış müebbet cezası kadın cinayetlerinde yasalaşmasını belirterek, “Bizler kadın cinayetlerinin durdurulması için önemli adımlardan birinin bu olması gerektiğini düşünüyoruz. Bizde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak yıllardır verdiğimiz annelerimizle birlikte verdiğimiz dava sonucu, takip sonucu, kadın mücadelesi sonucu bazı çözümler ve talepler ürettik. Bunlardan en önemlilerinden biri ağırlaştırılmış müebbet cezasının kadın cinayetlerinde yasalaşmasıyken, en önemlilerinden bir tanesi de 6284 Koruma Kanunu'nun düzgün uygulanması ve korumanın gerekliyse daha da güçlendirilmesidir, etkin koruma uygulanmasıdır. Çünkü bizler biliyoruz ki, Emine Baş kardeşimiz aslında korunmuş olsaydı ta ki evlenmeden önceki zamana kadar ki ilk kocası tarafından öldürüldü.

Etkin bir şekilde korunsaydı şuan yaşıyor olabilirdi. Kendisi tıpkı bugün mahkemede sunulduğu gibi defalarca tehdit aldığını, hatta kaçırıldığını, zaten kaçırılarak evlendirildiğini beyan etmiş, ancak bunların hiç birinin sonucunda korunmamıştır. Kadınlar anne olduğu için değil, kadınlar çocuğu olduğu için değil, kadınlar birilerinin kız kardeşi, birilerinin kızı olduğu için değil kadın olduğu için korunmalıdır diyoruz ve kadına karşı şiddet, kadına karşı ayrımcılık bu şekilde toplumdan silinmelidir diyoruz” dedi.

 “BENİM 3 TORUNUN SOKAK ORTASINDA BUNUN CEVABINI KİM VERECEK”

 Emine Baş’ın babası Sabri Us, 3 tane torunun sokak ortasında kaldığını bunun hesabını kim verecek diye haykırarak, “550 Milletvekilimiz kadınlarımızı canavar görüyorsa, bu yasaya parmak kaldırmasın. Eğer kadınlarımızın canavar olmadıklarını ispatlayacaklarsa lütfen parmaklarını kaldırsınlar bu 1 dakika içinde geçer meclisten” dedi.

 “BENİM KARDEŞİMİ HEP 5 KURŞUNLA ÖLDÜRMEK İSTEDİĞİ SÖYLERDİ”

  Emine Baş’ın ablası Sacide Filiz, biraz da olsa ceza aldığı için vicdanlarının biraz rahatladı belirterek, “Benim kardeşimi hep 5 kurşunla öldürmek istediğini söyledi. 5 kurşuna acıyorum, saat 8'e kadar eve gelmezsen 5 kurşuna acırım diye söylüyordu. Ve iki kurşun sıktı kardeşime. İki evladına acımadı ama iki kurşuna eminim acıdı. Ama adalet yerini buldu” dedi.

 “ÖLDÜRÜLMEKTEN KORKUYORUM”

 Emine Baş’ın kız kardeşi Mine Us ise; hangi dünyada yaşadıklarını, hangi çağda yaşadıklarını sorarak, “Biz rahatça sokağa çıkamıyorsak ben çocukları, ablamın kızlarını ben sokağa salmıyorum korkuyorum. Neden çünkü öldürülmekten. Yeter artık durdurulsun” dedi.

 “KARAR UMARIM YARGITAYDAN BOZULMADAN GELİR”

 Emine Baş’ın Eskişehir Barosuna kayıtlı avukatı Betül Nuran Karataş ise; kararlarının çıktığı, gayet müspet bir karar olduğunu belirterek, “Umarım Yargıtay’dan bozulmadan aynı şekilde gelir ve aynı şekilde de dediğimiz gibi bu karar onaylanır. Kendisi hakkettiği cezayı misliyle çekeceğine inanıyorum ben. Umarım bütün dosyalarımızda bundan sonra kararlarımız bu şekilde müspet olur. Emine çok çekti doğru. Hatta bugün dosyada sunduğumuz kararlarda da görüleceği üzere yaklaşık 8 defa kendisi mahkemelere şikayet edilmiş. Resmi makamlara şikayet edilmiş. Ve fakat maalesef sonuç alınamamış durumda. Bundan güç alan kişiler de maalesef bu şekilde davranmaya devam etti. Tek dileğimiz, tek ricamız artık adalet ölümden sonra gelmesin. Ölmeden de adalet olsun” dedi.