Yeniden Refah Partisi Bilecik İl Başkanı Cafer Arslanboğa, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde çıkan orman yangını kendilerini derinden üzdüğünü anlatarak, " Cumhurbaşkanlığı filosunda 13 adet uçak bulunurken yangın söndürme ile alakalı uçakların olması ancak kullanılamayacak vaziyette olmaması manidardır. Bu durumun izah edilebilir tarafı yoktur" dedi.
Yeniden Refah Partisi Bilecik İl Başkanı Cafer Arslanboğa yaptığı yazılı açıklamada, "Öncelikli olarak şuan ülkemizdeki yangınlar halkımızı derinden üzmüştür. İnşallah bir an önce bu sıkıntılardan kurtulmayı mevlam bizlere nasip etsin. Bu hadiseyle vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Yangınlardan zarar gören ailelere hükümetimiz gereken yardımı yapmalıdır. Bu gibi afetlerde ülke olarak felaketlere önceden tedbir almak yerine olan olduktan sonra müdahale ediyoruz. Yine bu konuda uçakların yetersizliği gizlenmektedir. Cumhurbaşkanlığı filosunda 13 adet uçak bulunurken yangın söndürme ile alakalı uçakların olması ancak kullanılamayacak vaziyette olmaması manidardır. Bu durumun izah edilebilir tarafı yoktur" ifadelerine yer verdi.
“Birçok bilim adamının dediği gibi bu sıvılara aşı değil aşı adayı demek daha doğru olacaktır"
Yeniden Refah Partisi Bilecik İl Başkanı Cafer Arslanboğa, aşı ile alakalı Genel Başkanları Dr. Fatih Erbakan’ın açıklamalarında belirttiği gibi ülkede ve diğer ülkelerde aşılama başladıktan sonra hastalığın artarak devam ettiği görüldüğünü belirtti. Arslanboğa, İngiltere, Tayland ve Endonezya örnekleri göstererek aşılama öncesi ve sonrası vaka artışlarını işaret etti. Endonezya’da aşılama başlanıncaya kadar 818 bin vaka 25 bin ölü sayısı görülürken aşılamanın yapıldığı ilk altı aydan sonra 3 milyon 239 bin hasta 80 bin 800 ölü sayısına ulaşıldı. Yine diğer bir örnek Tayland’da pandemi başlangıcından Mart ayına kadar 26 bin vaka 85 kişi sayısındayken aşılamanın 4. Ayıdan sonra 543 bin 36 hasta sayısı ölü sayısı ise 4397’ye yükselmiştir. Yetişkin nüfusun tamamını aşılayan İngiltere’nin vaka sayısı 50 bini aştı yeniden kapanma gündemde. Dünya genelinde vaka sayısı günlük 150 binken bu yıl yaz ayında en az 3 milyar insanın 1.doz aşılandığı bir dünyada günlük vaka sayısı 550 bini aşmış durumda. Bütün bu istatistikler aşılamanın vakayı önleyemediğini gösteriyor. Mevcut aşıların bilimsel süreci tamamlanmadan kullanıma başlanılmıştır. Birçok bilim adamının dediği gibi bu sıvılara aşı değil aşı adayı demek daha doğru olacaktır. Üreticinin sorumluluk kabul etmediği aşıların topluma yapılması doğru değildir. Faz çalışmaları insan ve hayvan deneyleri tamamlanmayan bu sıvıların özellikle de genetik bozulma, kanser ve otoimmün hastalıkları riski olan mRNA aşılarının yapılması büyük tehlike arz ediyor dedi. Bu durumda aşı yaptırmak isteyen vatandaşlarımıza neden yaptırdın diyemediğimiz gibi yaptırmayanlara da niye yaptırmıyorsun diyemeyiz" dedi.
“Halkımız vergi ve zamlardan yoruldu”
Yine ülkenin en büyük gündemlerinden biri ekonomidir. Halkımız geçilmeyen köprülerin, hasta olarak yatılmayan hastanelerin, geçilmeyen otoyolların bedelini vergi ve zamlarla ödemekten yoruldu. Ankara hızlı tren hattı için 2020 yılında 5 milyon garanti verilmiş 2020 yılında treni kullanan sayısı 740 bin kalan 4 milyon 260 bin kişinin bedelini vatandaş ödüyor. Bu böyle iken 2021 yılında düşülmesi gereken hükümet bu sayıyı 8 milyon garantiye çıkartmış yine ilk 6 ayda 272 bin kişi geçmiş. Yıl sonuna kadar böyle devam edersek en fazla 1 milyon kişi geçer. Böylelikle 7 milyon garantiyi halkımız ödemiş olacaktır. Diğer bir örnek Kütahya Zafer Hava Limanı 2020 yılında 1 milyon 279 bin garanti verilmiş. Geçen sayısı 7 bin 235 kişi yine 2021 yılında düşmesi gerekirken 1 milyon 317 bin kişi ilk dört ayda uçağı kullanan vatandaş sayısı 61. Bu aradaki farkı her zaman ki gibi milletimiz ödemektedir. Bu kimlere ödenmektedir? Başı çeken 5 şirketten ikisi Limak ve Cengiz holding olmaktadır. Bu şirketlere ayrıca maliyetler yükseldi diyerek fazla fazla aldıkları ihalelerin yanı sıra kuzey Marmara otoyolu için ek maliyet farkı yüzde 65 gösterilmiş ve ödenmiştir. Yusufeli Barajı için 486 milyar ihale olunan yer ek maliyet farkı ile beraber 6.4 milyon lira taahhüt edilmiştir. EYT’liye gelince yok biz bu yükü kaldıramayız deniliyor. Emekliye, asgari ücretliye, memura, çiftçiye ve daha nicelerine para bulamayanlar resmen milletimizle dalga geçiyor. Bizler bu gidişata dur diyebilecek tek güç Yeniden Refah Partisi olduğunu söylüyoruz. Çünkü biz daha önce yaptık yine yapacağız inşallah. Biz milli görüşçüler hiçbir zaman aldanmadık, aldatmadık" dedi.
