DP GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL BİLECİK'TE

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal bir takım ziyaretler için geldiği Bilecik'te Türkiye'nin çok derinden işleyen meseleleri olduğunu söyleyerek, " Demokrasi diyenlerin sonradan iktidar etmiş günün sonunda gücü ele geçirdiğinde ne kadar demokrat olduklarını hep beraber gördük. Bu acı tecrübeyi bu ülke yaşadı. Bugün de yeniden bu büyük ülkeyi tarihi yürüyüşünde devam edebilmesi demokrasiyi herkesi kapsayan herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu herkesin hukukundan emin olduğu bir ülke haline getirelim istiyoruz" dedi.

25 Mart 2019 Pazartesi 17:24
342 Okunma
DP GENEL BAŞKANI GÜLTEKİN UYSAL BİLECİK'TE

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal bir takım ziyaretler için geldiği Bilecik'te Türkiye’nin çok derinden işleyen meseleleri olduğunu söyleyerek, "Demokrasi diyenlerin sonradan iktidar etmiş günün sonunda gücü ele geçirdiğinde ne kadar demokrat olduklarını hep beraber gördük.

 Bu acı tecrübeyi bu ülke yaşadı. Bugün de yeniden bu büyük ülkeyi tarihi yürüyüşünde devam edebilmesi demokrasiyi herkesi kapsayan herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu herkesin hukukundan emin olduğu bir ülke haline getirelim istiyoruz" dedi. DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, 31 mart günü yapılacak olan mahalli idareler seçimi öncesi Bilecik'te DP Bilecik Belediye Başkan adayı Sezai Balta'ya destek vermek için geldi. İlk olarak esnaf ziyareti yapan Uysal, daha sonra Kültür Sitesi'nde partilere seslendi. Gönlünün konuşma yaptığı kürsüden  inandıklarımızı kendi penceresinden bakarak nasıl yorumladığını milletle paylaşmak istediğini söyledi. Şuanda hakim bir siyasi iklimi olduğunu anlatan DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, sözlerine şöyle devam etti;

 "Yerel seçim gündemi olmasına rağmen ifade ettiğim çerçevede milletin önünde ne fikirler yarışıyor ne projeler yarışıyor ne ortaya koyulacak zihniyet yarışıyor varsa yoksa pek çok yerde görüyorum, sokakta görüştüğümüz vatandaşlarımızdan da izliyorum insanlar artık televizyonu bile izlemez hale gelmiş. Sebebi bu çirkin bu negatif siyasi anlayışı. Bu ülkenin ne kadar değeri varsa siyasi alanda bütün bu alanları kavga unsuru haline getirdik. Şimdi 17 yıldır iktidar olmuşuz günün sonunda çıkmışız bir beka meselesi var diyoruz bu şu demek oluyor biz 17 yıldır bu ülkeyi kötü yönettik. O kadar kötü yönettik ki bu ülkenin geleceğinden endişe eder hale geldik. O kadar kötü yönettik ki bu ülkeyi bölünme endişesi olur haline getirdik. O kadar kötü yönettik ki bir ekonomi facianın eşiğinde Türkiye’yi daha da yoksullaşma eşiğine getirdik bu, bu demek. Marifet diye ayıbı anlatanlar bunu marifet diye anlatıyor bu ayıp sizin. Bu ayıbı marifet diye size bir büyük sözmüş bir büyük argümanmış gibi pazarlamaya gayret ediyorlar ama açık yüreklilikle söylüyorum bugün  milletimizin açtığı kredinin sonuna geldik.

17 yıl ne bu Atatürk’e nasip olmuş ne Menderese nasip olmuş ne Demirel’e nasip olmuş ne Özal’a nasip olmuş tek başına iktidarlar söylüyor bir imkanı daha fazlasını tüm Cumhuriyet hükümlerinin sarf ettiğinden daha fazla bir bütçeyi kullanmışsınız 2 buçuk trilyon dolar dile kolay. Çıkıp meydanlarda diyoruz ki onun da çoğunluğunu kendileri kullandılar 23 kat milyar doları ödedik diyorsunuz. Ya 2 buçuk trilyon dolar eder 2 bin 500 milyar dolar. Bunun içinde yüzde 1 bunu marifet diye anlatıyorlar. Ki bunu da siz kullandınız. Vebali öneki hükümete kaldı nimeti size kaldı. Bugün de hala bu şart kurnazlığı içerisinde istiyorlar ki memlekette ne kadar olumsuzluk var Türkiye’nin tarihsel ön yargıları bir takım halledemediği meseleleri başka, başka yerlere yönlendirelim" dedi.

"15 Temmuz günü bir facianın eşiğinden döndünüz"

Türkiye'nin 15 Temmuz günü bir facianın eşiğinden döndüğünü anlatan Gültekin, "Devleti ele geçireceğiz diye yola çıktınız 15 Temmuz günü bir facianın eşiğinden döndünüz yine FETÖ adlı örgütün bu darbeyi yapacağı bilgilerini öne dökülmesine, devleti ele geçirme noktasındaki çabalarına zamanında yol verdiniz. Hadi nedamet getirdiniz diyelim en nihayetinde bu memleketi bu faciayla baş başa bıraktınız. Bugün de Türkiye bir facianın eşiğinde açık yüreklilikle söylemek lazım. Bugün demokrasinin elimizde kalmış son değeri sandığı bile hükümsüz bıraktığı bir takım davranışlar görüyoruz. O zaman bu seçimlerin ne manası var niçin bu seçimleri yapıyoruz. Türkiye’yi içerden dışarıdan açık hale getirmişsiniz bir yağma düzeni içerisinde memleketin tüm kaynaklarını yağmalamışsınız bugün çıkmışsınız sütten çıkmış ak kaşıklar bende her yerde söylüyorum adınızın ak olması yetmez alnınız ak olacak.

Hepimiz biliyoruz organize bir takım teşebbüslerle bu ülkenin kaynakları heba oldu. Bugünden yarının kaynaklarını tüketiyoruz. Sosyal güvenlik sisteminde artık her gün büyüyen kara delikler oluşmuş. Özellikle tarımdan başlayarak insanlarımızın alın terini almaz hale getirmişiz yoksulluğa mahkum ettirmişiz. Büyük şehirlere göç etsin veya da kaymaklar eliyle dağıtılan yardımlarla ellerinde sürekli bir sopa oyunu vermezsen keserim  sözüyle tehdit edilen insanlarımız var. Kimse karlı dağdan kar bağışlamıyor bu milletin kaynakları milletimizin sonuna kadar helalidir. Ama biz istiyoruz ki devletin bile yardımına muhtaç olmadan onuruyla, gururuyla yaşasın. Geçmişte bizim iktidarlarımız eleştirilmiştir bir takım kamu iştiraklerinde haddinden fazla istihdam var diyerek. Ülkede sermaye birimi olmadığı için zaman, zaman kamu iştiraklerini geçmiş, adaletsizliği dengelemek ve devletin oralara uzanan eli olması hasebi ile kamu iştirakleri yatırım yapıldığı bütün mahallelerde önemli bir iktidarı dönüşüme önemli bir sosyokültürel dönüşüme yol açmıştır. Merkezsel iktidarlar gizli işsizlik sigortası olarak kullanmıştır. Bugün netice itibari ile büyük şehirlere göç etisin belediyelerin bahsettiğim kamu yardımlarıyla suyun üzerinde nefes alıp verecek kadar da yaşasın. Biz istiyoruz ki bu ülkenin nimetlerini hep beraber ortak bir faydada paylaşalım. Bunu icra edecek olan devlettir,  devletin dini adalettir uygularken de mahkemelerinde adalet dağıtır" dedi.

"Türkiye’nin bugün 960 kat trilyonluk bir bütçesi var"

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, AK Parti hükümetini eleştirerek, "31 Mart’a kadar insanımıza durmadan narkoz verircesine bir takım yapılandırmalar aflar düzenlemelerle beraber 31 Mart’a kadar hissetmesin. Meydanlarda iki tane büyük şehirde kurulmuş tanzim çadır noktası devlet esnafımızın karşısına rakip olarak çıkıyor. Ya kardeşim sen bu devletin bugün modern örgütlenmeleri bu çapta kaynakları yokken cumhuriyet kurulduğunda hatta geriye doğru gidelim değişen dünyada sermayenin önemi arttıkça işte ziraat bankasını kurmuşuz değil mi sandıkları kurmuşuz sebebi bu ihtiyaçları organize edecek akışını kontrol edelim diye. Şimdi devletin ziraat bankası önceliği çiftçiyle hayvancılıkla uğraşan insanlarımızın ve devletin bankası en temel bankası suretiyle devletin işlemlerini gerçekleştirmesi gerekirken birileri medyayı ele geçireceğim oraya kaynak buluyor. Neymiş 50  milyon dolarlık kaynağa ihtiyacımız varmış. 50 milyon dolarlık kaynak için katarlıları almak zorundayız, yahu 750 milyon dolar bir takım başka satın almalara buraya kaynak ayıramıyor musunuz. 50 milyon dolar nedir ki. Türkiye’nin bugün 960 kat trilyonluk bir bütçesi var. Bunlar bahane, kendileri de inanmıyorlar söylediklerine. İşte bugün geldiğimiz noktada Türkiye’de sistematik bir çöküşle karşı karşıyayız" ifadelerine yer verdi.

"Bir takım yerleri kaybedeceğiz ama 4 buçuk sene daha buradayız"

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, 31 mart günü yapılacak olan seçimlerde bir takım yerleri kaybedeceklerini söyledi. Ama 4 buçuk sene daha burada olduklarının altını çizen Uysal, sözlerine şöyle devam etti;

"Şimdi bunu dillendirmeye uzun bir süre hiçbir denetim mekanizması imkanı bulamayacağı bir imkan var. Tabi bu imkanı doğru kullanmak lazım. Bu seçimi hem bir yanda ülkenin bu can yakıcı meselelerini sorgulamak için zemini yapmak lazım, öbür tarafta da yerel seçimlerin olması nedeniyle vatandaşla bağını koparmış meşrutiyet bağı kopmuş siyasetin yeninden bağlamak adına doğru tercihler yapmak durumundayız. Demokrat Parti olarak dünden bugüne edamız budur. Her daim yönü millete dönük, her daim miller vicdan hizasında durmuş bir hareket olarak yeninden milletimizi söz sahibi yapmak durumundayız. İnsanın kişiliğini hiçleştiren yok hale getiren siyasal yapıların netice itibariyle belediye başkanı seçiyorsunuz, diyor ki sen istifa et kardeşim hükmü yok ben neden istifa edeceğim, bana vatandaş oy verdi diyemiyor bile. O yüzden bunu diyebilecek kendi irademize sahip olacak insanlara oyumuzu vermek mecburiyetindeyiz. İktidarı eleştiriyoruz iktidar o yanlışlarıyla amele ediyoruz, Türkiye’de maalesef siyasetin kirli kaynaklarla finansının merkezi haline getirilmiş. Kimse bunu bu olumsuz yönlerinden çıkaralım diye bir çabası yok."

"Türkiye, Demokrat Parti var"

Uysal,  güzel söyler bir takım beylik laflar böyle karın doyurmayacağını belirterek, "Bilecik’i gözleri bile görmez yani onlar denizde damlaya bile mütekabil etmez buranın bütçesi milyar dolarlık bütçelere gözünü dikmişler. O nedenle bu seçimlerde Demokrat Parti olarak hep şöyle söyledik. Kendilerine mahkum olduğumuzu söyleyenlere karşı mahkum değilsin Türkiye, Demokrat Parti var diyoruz. Mahkum değilsin Bilecik Sezai Balta var diyoruz. Çünkü inanıyorum ki Türkiye’nin bu içine düştüğü kıskaçtan toplumun yeniden, devletin, ülkenin bir kurucu idare ve kurucu ruhla devlet ve millet kavramlarını yerine koyacak işleyen bir demokrasiyi işleyen bir hukuk düzenini yeniden inşa etmek gibi bir mecburiyetimiz var. İnsanımız diyebilir ki Anadolu insanımız ne şuuruyla demokrat manaya geldiğini biliyor ama demokrasi işe ekmeğimiz aşımız. Sadece son bir yıl içerisinde 1 milyon 200 bin işsiz sayısı artmış yüzde 10 buçuktan yüzde 13 buçuğa gelmiş ki Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, oraya güvenir misiniz ki onlarda talebe ihtiyaca göre değiştiriyor. Bu ülkede her manada sıkıntı var şimdi tarımsal ihtiyaçlarını bu ülkenin gıda güvenliği başta olmak üzere bunu planlayacak kim devlet, biz bu yetkilerimizi vatandaşlık hukukluyla işte bir sözleşmedir bu" dedi.

"Canlı havyanda Türkiye 1 milyar 186 milyon dolarlık ithalata para verdi"

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, son olarak , 2017 yılında sadece canlı havyanda Türkiye'nin 1 milyar 186 milyon dolarlık ithalata para verdiğini anlatarak, "Aşağı yukarı 7 kat trilyon . Sonra diyoruz ki 13 kat trilyon tarıma para aktardık. Sadece bir kalemle. Türkiye’nin geçim yerlerinin en kurak arazilerinde bile buğday yetişmez mi? Yetişir. Pamuk yetişecek egenin ovalarında, çukur ovada, haranda. Türkiye’nin ihtiyacı kadar pamuk üretemiyoruz. Hakları teslim edelim son 2-3 yıldır biraz daha iyi prim verdiler üretim yükseldi ama ona rağmen ithalat var. Bütün bunları planlayacaksınız. Birlikleri yok ettiniz, kooperatifleri yok ettiniz bu kaynakları başka,başka vatandaşımıza sadece seçim öncesi sıkıntıyı geçiştirecek bir takım kaynaklarla bu problemin geçeceğini zannediyoruz. İşte bütün bunların sonu geldiğine ben inanıyorum. O açıdan bu yerel seçimi önemsiyoruz. Milletimizin de önemsemesi için var gücümüzle gayret gösteriyoruz. Burada 2 tane ölçü ile vatandaşımızın hareket etmesini isterim 1 ehil insanlara emanet edeceğiz. İnanıyorum ki bu ülkenin kaynakları ehli insanların elinde olsun 960 kat trilyonluk bütçeye gerek yok 3'de 2'si ile de bu ülke bugün görülemeyen hizmetleri yapılamayan yatırımları görülür. Allah bizi de şaşırtmasın. O açıdan bir ehliyetli insanlara 2 namuslu insanlara imkan vereceğiz. Allah’ın izni ile pek çok işi başararak gelmiş kadroların içinden süzülerek geliyoruz. Bugün memleketimizin neye ihtiyacı olduğunu biliyoruz, Türkiye’nin şöyle bir sorumluk var eğer önümüzde 10 yıl içerisinde kendisiyle ilgili sağlam siyasi bir akılla buluşturacak bir programı devreye sokmazsa bu ülke pek çok açıdan sömürülmeye, dünyayla tüketici bir unsur olarak ilişki kurmuş her geçen yıl borcu artacaktır. Her geçen yıl dışarıdan ürettiğinden daha fazla ithalat yapacaktır. Kaynakları yurt dışına akacaktır. Bunu yapmadığı takdirde milli güvenliği ile ilgili de bugün söylendiği daha çok derinleşecek bir düzlemde etkiye maruz kalır. Çünkü değişen dünya çok merkezli dünyayı ortaya çıkartıyor. Uyanık olmak yetmez akıllı olacağız akıllı. Allah yolumuzu açık etisin diyorum, bu yerel seçimlerde hani rahmeti Cumhurbaşkanımız Demirel öyle derdi her toplantının sonunda oy istemeyi unutmayın derdi. Şanlı kıratımıza oy istiyoruz" dedi.

"Bilecik’te arkadaşlarımızla bu seçimlere girme kararı aldık ve mücadelemize başladık"

Demokrat Parti Bilecik Belediye Başkan Adayı Sezai Balta ise, "Arkadaşlar ben Domokrat Partisinin Bilecik Belediye Başkanı Adayı Sezai Balta. Malum bu kardeşiniz 1959 doğumlu 29 yaşında Süleyman Demirel’in il başkanlığı ile siyasete başlamış ve aynı zamanda ticaret hayatını Bilecik’te devam ettirmiş bir kardeşinizim. Biz bu 31 Mart’ta yapılacak mahali seçimlerde partimiz aldığı bir kararla tüm Türkiye’de hiçbir ittifak içerinde olmadan tek başına bu seçimlere giriyor. Biz de Bilecik’te arkadaşlarımızla bu seçimlere girme kararı aldık ve mücadelemize başladık. Tanıyan arkadaşlarımız vardır ama yine de kısaca öz geçmişimden bahsedeyim. Ben evliyim 2 kız evladım var bir torunum var 30 senedir de mesleki faaliyetlerde bulunuyorum aynı zamanda mesleki ve ticari hayatımız devam etti. Şimdi tabi biz bu mahali seçimlere çıkarken Bilecik’te en çok hissettiğimiz konu güven meselesiydi. Biz bütün hemşehrilerimizle yönetime geldiğimizde Allah bize bu görevi nasip ederse dedik. Biz ilk önce orada maalesef bu güne kadar sıkıntı olmuş konuları halletme teminatı verdik. Hatta ben bunun için şunu da söyledim. Ben göreve gelirsem kesinlikle 5 yıl maaşıma zam istemeyeceğim, makam aracımı değiştirmeyeceğim, kaynağı belirsiz paralarla orada burada iftar yemekleri düzenlemeyeceğim dedim. Bunlar ilimizde maalesef ailemiz, çocuklarımız, eşimiz kesinlikle Bilecik sıkınırları içerisinde hiçbir ticaret faaliyeti olmayacak dedik" şeklinde konuştu. 

Son Güncelleme: 25.03.2019 18:00
Anahtar Kelimeler:
BİLECİKHABER
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner22

resim yükleresim yükle