"AYDIN OLMAK DUVARDA ASILI OLAN BİR TABLODAN KORKMAK DEĞİLDİR"

  Güzel ülkemin insanlarının ağzından düşürmediği ama her ağzını açtığında ise bilgisizliğin buram buram hissedildiği 3 konu vardır. Tarih, din ve siyaset.

İbrahim Rafet Sünetci
İbrahim Rafet Sünetci
12 Şubat 2020 Çarşamba 10:34
458 Okunma
"AYDIN OLMAK DUVARDA ASILI OLAN BİR TABLODAN KORKMAK DEĞİLDİR"

  Güzel ülkemin insanlarının ağzından düşürmediği ama her ağzını açtığında ise bilgisizliğin buram buram hissedildiği 3 konu vardır. Tarih, din ve siyaset.

Ülkemizin çocuklarında, gençlerinde ve yetişkinlerinde bu üç konunun işleyişi ve öğretilişi maalesef içler acısı durumda. Aslında bu içler acısı durumun tek suçlusu biziz, evet biz. Sorgulamayan, gözlemlemeyen, düşünmeyen biz ve hala bu alışkanlığı sürdürmek isteyen siz ve sizler. Bizler sorgulamadık, sorgulamadık ki tarihi anlatmak delilere ve şizofrenlere kaldı. Bizler sorgulamadık ki din, devletin kurumlarına sızan örümceklere, altın tahta oturan israf efendilere kısacası çalarken Bismillah diyen ruhu düzüklere kaldı. Siyaset konusuna ise hiç girmiyor ucunu açık bırakıyorum. Ben bugün sadece işin tarih boyutuna değineceğim, çünkü son zamanlarda gördüğüm ve anlamlandıramadığım birkaç konu bu yazıyı yazmama vesile oldu. Dün tarihlerden 10 Şubat idi. Cennet Mekan Sultan Abdülhamid Han'ın vefatının sene-i devriyesinde Ulu Hakan'a  sevgi, saygı ve hürmetlerimizi sunduk. Ama nedendir ki bazı tarihin cahili cühelâları bu konudan rahatsızlık duydu. Bu rahatsızlığın sebebi nedir ? Abdülhamid Han kimdir ?

---------------------------------------------

Abdülhamid Han Osmanlı Devletinin en zor zamanlarında Devlet-i Ebed Müddet düsturu ile 33 yıl ayakta tutandır, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini oluşturan ekonomi ve kalkınma projelerinin yegane sahibidir. Abdülhamid Handır ki eğitimcidir. Kurmuş olduğu eğitim kurumları ile bunu göstermiştir. Yukarıda az önce saymış olduğumuz tarih, din ve siyasetin en büyük dehasıdır. O Sultan ki tarihi hepimizden iyi bilendir. Unutmamıştır devletin kuruluğu o mukaddes tarihi, unutmamıştır Ertuğrul Gazi'yi, Şeyh Edebali'yi ve unutmamıştır Söğüt'ü ve Söğüt'ün yiğit Alplerini ve canını emanet etmiştir o yiğit Alplere. O Sultan ki sahipsiz bırakmamıştır İslam coğrafyasını, mazlumun karşısında eren zalimin karşısında alp olmuştur. İslam bayrağının o mukaddes gölgesinde tek yumruk olup inmek istemiştir. Hainin, zalimin, siyonistin tepesine. Bir siyaset dehasıdır Abdülhamid Han, Almanı, İngiliz'i kimi bilmem ne gavur elleri gelip hayran olmuşlardır bu keskin zekaya ve o Sultan hep galip gelmiştir bu oynanan küresel satranç oyununda. Şimdi gelelim bizim çocuklara hani tarih öğrendik diye etrafta dolaşan şu kendini aydın zanneden dalkavuklara. Dünyanın en büyük ekonomik güçleri, büyük sermaye sahipleri, hanedanlar, kapitalizmin baş aktörleri hepsi bu ülkeye bir şeyler dayattı ve belli konularda da başarılı oldular. En başarılı oldukları konu ise bizi biz yapan şanlı tarihimizi ikiye böldüler, tarihi kişileştirdiler, sen şu kahramanı sende şu adamı seveceksin dediler ve bizde dediklerini harfiyen yerine getirdik. Günümüzde Cennet Mekan Sultan Abdülhamid Han içinde aynı senaryo oynanıyor. Onun bu memlekete bıraktığı her eseri görmezden gelenler ona Kızıl Sultan, İstimdatçı diye laflar söylüyor ve acziyetlerini dile getiriyorlar. Şu karşılaştırmayı yapan sapkın bir grup var bir tarafa Gazi Paşamız Mustafa Kemal Atatürk'ü bir tarafa da Sultan Abdülhamid Han'ı koyan işte bu durum tamda yukarıda bahsettiğimiz gibi Türkiye'yi tek lokmada yutmaya çalışan kirli zihniyetin planı, tarihi keskin bir kılıçla ikiye bölmek bizi biz yapan ecdadımızı ve atalarımızın arasında üstünlük kavgası çıkartmaya çalışanlar ve maalesef bunun peşinde sürüklenen nice gençlerimiz ve yetişkinlerimiz.

--------------------------------------------

 Geçenlerde bir haber okudum Sağlık Bakanı Yardımcısı Halil Eldemir beyefendinin makam odasında bulunan Abdülhamid Han portresine kendini aydın zannedenler tepki göstermiş. Bu insanlara sormak istiyorum siz kimsiniz arkadaş nedir bu rahatsızlık, sizin tarihle ne alıp veremediğiniz var. Kimsiniz siz ? Aydın olmak duvarda asılı olan bir tablodan korkmak değildir. Kendinize gelin beyler! Söğütte devlet kuranda bizdik, Çanakkale' de Abdülhamid'in tabyalarında şehit düşende bizdik ve Kurtuluş Mücadelesinde Gazi Paşanın emri ile Ya İstiklal ! Ya Ölüm ! diyerek düşmanı bozguna uğratanda bizdik. Sonuç olarak Ertuğrul Gazi de biziz, Abdülhamid de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'te ve şimdi bu satırları okuyan herkes elini vicdanına koyup kendine sorsun bizim kim olduğumuz belli, peki onlar kim.

Anahtar Kelimeler:
BİLECİKHABER
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Eda Ö 2020-02-12 16:00:24

Yazının şu kısmı çok etkileyici olmuş "Bizler sorgulamadık ki din, devletin kurumlarına sızan örümceklere, altın tahta oturan israf efendilere kısacası çalarken Bismillah diyen ruhu düzüklere kaldı." Gercekten vay ki vay olmuş

banner22

resim yükleresim yükle