AK Parti Bilecik Kasım ayı İl Danışma Toplantısı AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı Harun Karaca’nın katılımıyla gerçekleşti.
Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı Harun Karaca, AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir, İl Başkanı Fikret Karabıyık, Merkez İlçe Başkanı Serkan Yıldırım, Kadın Kolları Başkanı Gülcan Namal, Gençlik Kolları Başkanı Servet Yılmaz, belediye başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Danışma toplantısının divan üyeliğini Bayırköy Belde Belediye Başkanı Mustafa Yaman, Merkez İlçe Telilat Başkanı Ünal Özkan, ÜniAK Başkanı Mahmut Emir Kaya ve Kadın Kolları Siyasi ve Hukuk İşleri Başkanı Münevver Ünal yaptı. Danışma toplantısı şehitler adına saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. 15 Temmuz darbe girişimi hakkında gösterilen sinevizyon gösterisinin ardından AK Parti Bilecik İl Başkanı Fikret Karabıyık bir açılış konuşması yaptı.
“Allah razı olsun askeriyemizde herhangi bir kalkışmaya destek olmadı”
15 Temmuz şehitlerine rahmet ve gazilerine şifa dileyen Karabıyık, “Malumunuz 15 Temmuz gecesi hain bir kalkışma yaşadık Bilecik'te herhangi bir hareketlilik olmasa da o gün saat 22:30’dan sonra teşkilat başkan yardımcımız Harun Karaca'nın talimatıyla teşkilatlarımızı topladık, tüm üyelerimize mesaj attık.
Akabinde Başbakanımız ve devamında kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 'ın talimatlarıyla önce parti önünde toplandık ve Cumhuriyet meydanına yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. Allah razı olsun askeriyemizde herhangi bir kalkışmaya destek olmadı. Biliyorsunuz Bilecik'te tugay komutanlığı var, Söğüt'te tank ve ulaştırma komutanlığı var. O gece bir hareketlilik olsaydı herhalde İstanbul'da veya Ankara'da yaşanmış olayların birçoğunun burada yaşanma olasılığı çok yüksekti” dedi.
“15 Temmuz gecesi acı bir tablo yaşadık”
15 Temmuz gecesini anlatan Karabıyık, “O gece MHP merkez ilçe başkanı, Saadet Partililer, Büyük Birlik Partililer ve STK temsilcileri oradaydılar. O gece Emniyetin ve askeriyenin önünde nöbetimizi tuttuk, biz daha çok insanı Cumhuriyet meydanına toplamaya çalıştık. Tüm ilçelerimiz de aynı hareketlilik oldu. Devamında 10 Ağustos'a kadar nöbetlerimizi gerçekleştirdik. Nöbetlerde il, ilçe belediye başkanlarımıza, özellikle Vezirhan ve Bayırköy belediye başkanlarımıza ayrıca çok teşekkür ediyorum bizlere çok katkı sağladılar orada insanları bir arada tutabilmek için.
Bütün dünya'ya Bilecik'ten de bir bütün olduğumuzu ve meselenin memleket meselesi olduğunu, vatan tehlikeye girdiğinde nasıl kol kola girdiğimizi, siyaseti bir kenara bıraktığımızı hepsine göstermiş olduk. O gece Harun başkanımızla sürekli diyalog halindeydik, talimatlarını gerçekleştirmeye çalıştık ona da desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. 15 Temmuz gecesi acı bir tablo yaşadık. İnşallah Allah bize böyle bir tablo bir daha yaşatmaz. inşallah toplantımız hayırlara vesile olur” ifadelerini kullandı.
“ Uzun ince bir yolculuk gittik gündüz gece”
Açılış konuşmasının ardından bir konuşma yapan Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, 14 Ağustos 2001 tarihinin Türk siyasi tarihinde çok önemli bir tarih olduğunu belirtti. Başkan Yağcı, “O gün halkımızın kendisinin kurduğu ve tabelasını kendisinin astığı bir parti tecelli etti ve kuruldu. Lideri Recep Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşları kutlu yürüyüşe başladı. Uzun ince bir yolculuk gittik gündüz gece. Her başarımız bu milletle el ele, gönül gönüle vererek gerçekleşti. Hayallerde olmayanları bu kadrolar gerçeğe dönüştürdü. Biz ne kadar el ele, gönül gönüle vererek halkımızın kaderini gelecek noktasında iyi hallere getirmeye çalıştıysak bu milletin ayağına yıllarca pranga vuranlar ve bu milletin sırtına yük olanlar, her zaman önünü kesenler yine karşımıza çıktı. Bunları hep değişik badirelerle atlattık Allah’a çok şükürler olsun. Burada kuruluşta nasıl bu millet el ele verdiyse tabelasını birlikte astıysa, her sıkıntı da her dertte yine milletimiz bizim arkamızda oldu. Millet, halk ve hak yan yana olduğu için, aynı doğrultuda olduğu için Allah’a çok şükürler olsun ki bu sıkıntıların her birini açtık” dedi.
“Artık gelecek nesillerimizin de bizimle gurur duyacağı çok önemli süreçleri gerçekleştirdik”
15 Temmuz’un hiç beklenmeyen bir süreç olduğuna değinen Yağcı, “Bu kadar aşırı olabileceğini, bu kötü düşünceyi, hain emelleri olan bu kimseleri hiç birimiz tahmin etmiyorduk. Onların kötü planları vardı. İçte ve dışta olan mensuplarıyla bu milletin geleceğine kast ettiler. Gerçekten geleceğini karartmak için o akşam yola çıktılar. Ama kuruluşta nasıl millet varsa, nasıl Hakk’ın rızası için yola çıkıldıysa bu partinin mensupları bu çizgiden hiç ayrılmaması mükafatını o akşam halktan ve Hakk’tan aldığı destekle bir kez daha gördü. Gerçekten kardeşlerim o akşam liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde bu milletin tarihinde bir çok şanlı zafer var.
Bunları hep gururla anıyoruz ama bugün bu devam eden süreç içerisinde bu nesil gerçekten şununla gurur duyabilir. Biz hep geçmişimizle gurur duyduk. Artık gelecek nesillerimizin de bizimle gurur duyacağı çok önemli süreçleri gerçekleştirdik. Halkımız gerçekleştirdi, milletimiz gerçekleştirdi. Bu kadro mensupları gerçekleştirdi. 15 Temmuz Türk siyasi hayatında ve Türkiye’nin geleceğinde çok önemli bir mihenk taşı oldu. Sular bulanmadıkça durulmaz. Bazen karanlığın en kesik olduğu zaman, aydınlığın en yakın olduğu tan yerinin ağırma vaktidir. 15 Temmuz ne kadar karanlık bir geceyse ben inanıyorum ki 16 Temmuz sabahından itibaren başlayan süreç memleketimizin geleceği açısından o kadar aydınlık ve inşallah ilerleyen süreçte 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimizi gerçekleştirme noktasında da o kadar olumlu yolların açılacağı bir süreçtir” ifadelerini kullandı.
“Aşacağımız daha çok büyük badireler var”
Sorumluluklarının eskisinden daha ağır olduğunu belirten Selim Yağcı, “Bugün buradaysak şehitlerimizin suyu hürmetine bugün burada buluşuyoruz. Onların bize vermiş olduğu güçle, yetkiyle hizmet verme alanlarındayız. Böyle bir hizmet fırsatı buluyoruz. Onun için dün millet olarak, devlet olarak dünden bugüne ne kadar fazla güçlüysek, ne kadar daha fazla önümüz açıksa sorumluluğumuz dünden daha fazla. Görevimizi daha fazla çalışarak daha fazla birbirimizi severek, sayarak el ele, gönül gönüle vererek yaparsak ancak o şehitlere kanlarını o zaman helal ettirebiliriz diyorum. Onun için dünden daha fazla çalışmalıyız, daha fazla gayret göstermeliyiz.
Çünkü bir çok şey yapıyoruz ama 15 Temmuz gösterdi ki aslında yol, su, bina yapmak bir tarafa onlar yapılacak elbet ama aslolan birlik, beraberlik, vatan, bayrak, ezan ve kutsal değerler. Birliği, beraberliği, kardeşliği sağlama noktasında önce teşkilatlarımız içerisinde el ele, gönül gönüle vereceğiz. Sonra bulunduğumuz ortamlarda kardeşlik, birlik ve beraberlik tohumlarını daha fazla atacağız. Bu noktada öncülük etmek hepimizin boynunun borcudur. Ben bugün yapacağımız toplantımızın gerçekten birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimize vesile olması. Hayırlı sonuçlarının olmasını temenni ediyorum. Bana da bu fırsatı verdikleri için İl Başkanlığımızı, teşkilat yöneticilerimize teşekkür ediyorum.
Sizlerle birlikte çalışmaktan, aynı havayı teneffüs etmekten her zaman büyük gurur duyduk, gurur duymaya da devam ediyoruz. İyi ki birlikteyiz, iyi ki bu kutsal yolculukta medeniyet yolculuğunda el ele gönül gönüleyiz. Aşacağımız daha çok büyük badireler var. Ulaşacağımız çok büyük hedefler var. Gerçekleştireceğimiz çok büyük medeniyet zaferleri var. Tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Tüm gazilerimize acil şifalar diliyorum” dedi.
“Kasım ayının Türkiye’nin gelişmesi, medenileşmesi açısından önemi büyük”
AK Parti Bilecik Milletvekili Halil Eldemir ise, İl Danışma Toplantısının hayırlara vesile olmasını diledi. Eldemir, Kasım ayının Türkiye açısından yakın siyasi tarih açısından çok önemli bir ay olduğunu belirtti. Sözlerine devam eden Eldemir, “2001 yılında 14 Ağustos’ta Afyon’dan yola çıkarken Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyerek çıktığımız yolda sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde milletimizin karşısına çıktığımız ilk seçim 3 Kasım 2002 seçimleriydi.
Bu açıdan Kasım ayının Türkiye’nin gelişmesi, medenileşmesi açısından önemi büyük. O gün 2002 yılında yola çıkarken Türkiye’nin tablosu hepinizin malumları. O günden bugüne kadar yapılanları çok uzun uzun anlatabiliriz. Eğitimden, sağlığa ulaştırmadan, ekonomiye, turizme, sanayiye aklınıza gelebilecek her alanda Türkiye’de hakikaten hiçbir şey eskisi gibi olmadı” dedi. Eldemir konuşmasının ardından Bilecik’te gerçekleştirilmiş ve gerçekleştirilecek projeleri anlattı.
“Göğüs göğüse verilen mücadelelerin hepsi dostlara güven verdi”
Son olarak bir konuşma yapan Genel Merkez Teşkilat Başkan Yardımcısı Harun Karaca 15 Temmuz süreci ile ilgili bir konuşma yaptı. Bilecik halkına teşekkürlerini ileten Karaca, “Zira şunu açık ve net bir şekilde ifade edeyim ben Marmara Bölgesine bakıyorum o gece itibari ile söylüyorum. 22.49’da biz teşkilatlarımıza il Başkanlarımıza haber verdik. 22.51’ de her birisi bize döndü. Allah razı olsun.
23.14 gibiydi tüm teşkilatlarımız açık tüm teşkilatlarımızdan bize bilgi verdiler. Sizlerin dik duruşu İstanbul’da ve Ankara’da Türkiye’nin 81 vilayet ve ilçesinde dik duruşun sergilenmesi göğüs göğüse mücadele verilmesi dostlara güven düşmanların kalbine ise korku verilmesini sağladı. Bu nedenle teşekkür ediyorum Allah razı olsun. İşte onların her birisi dostlara güven verdi. Göğüs göğüse verilen mücadelelerin hepsi dostlara güven verdi. Düşmanlara korku saldı. Hepsinden Allah razı olsun. Biz bu badireyi hep beraber atlattık” dedi.
“Vatana ihanet edenler er ya da geç bunun bedelini ödeyecekler”
Bunların olmasının sebebinden bahseden Karaca, “Şimdi niye bunlar başımıza geliyor? Çok korkulduğu için. İşte FETÖ’ye vuruyorsunuz ses Amerika’dan geliyor HDP’ye vuruyorsunuz ses Amerika’dan geliyor… Her birine vurduğunuz zaman ses bir yerden geliyor. Şimdi hep beraber görüyoruz özellikle bir iki gündür daha iyi görüyorsunuz; önce HDP milletvekilleri göz altına alındıktan sonra Avrupadan bir yerlerden derin kaygılar duyuyoruz. Bizde onların kaygılarına kaygı duyuyoruz.
Bunu da açık yüreklilikle ifade edeyim. Çünkü insanlar yaşadığı ülkeye eğer ihanet ediyorlarsa ben bunu her yerde söyledim şimdide söylüyorum vatana hiyanetin bedeli olmaz. Er ya da geç ihanetin bedeli olur. Vatana ihanet edenler er ya da geç bunun bedelini ödeyecekler.Türkiye’nin gelişmesini istemeyenler, bu coğrafyada Türkiye’nin söz sahibi olmasını istemeyenler üstümüze geleceklerdir.Allah’a hamd olsun dimdik duran bir milletimiz var.En zor zamanımızda hep arkamızda oldular.Bundan sonrada arkamızda olmaya devam edeceklerini umuyoruz.Çünkü bu zorluklar beraber aşılır” ifadelerini kullandı.
“Şimdi bakıyorsunuz o kadınlar askerin karşısına çıkmış tek başına aslanlar gibi mücadele ediyor”
Bunların basit mücadeleler olmadığını belirten Karaca, “Şimdi televizyonlarda izlediğimiz özellikle geçenlerde bir tanesini atlamışız bir video görüntüsü vardı çok etkilendim. Boğaz köprüsünün üstünde gençler var.Polis diyor ki; ‘eğer geçerseniz bedelini ödersiniz.’Silahı da elinde açıkca söylüyor geçerseniz bedelini ödersiniz .Polis böyle tehdit ettikten sonra çocuğun bir tanesi bağırıyor ben geçerim bedelini öderim diyor. Çocuk yürümeye başlıyor ve arkasından yüzlerce kişi yürümeye başlıyor. Şimdi düşünün ki ben bu kardeşimizin evine gittim sohbet ettim. Diyor ki hanımıma söyledim; sakın bir yere gitme çünkü diyor ben gidiyorum.Safiye diyor böyle bir şey olduğu zaman rahat durmaz her yere gider.Aradan zaman geçtikten sonra diyor bir telefon eşiniz vuruldu ve ondan sonra durumunu anlatmaya çalışıyor.Şimdi diyor ki ben onumu ikna etmeliyim? Yoksa yaramamı bakmalıyım? Bir taraftan telefonu aldım bir sürü azar yedim. Şimdi bakıyorsunuz o kadınlar askerin karşısına çıkmış tek başına aslanlar gibi mücadele ediyor” dedi.
“2002’den saonra hamd olsun AK parti geldi”
Başkanlık sistemine de değinen Karaca, “Hızlı geçiyorum özellikle son zamanlarda başkanlıkla ilgili önümüzdeki süreçte en yoğun tartışmalardan birisi olacak. Türkiye normalleşse aslında biz çok aha büyük şeyler yapacağız. Başkanlıkla ilgili çok az bir konuşma yapacağım; Şuanda 64. Hükümeti kurduk.31 yılında 3 tane başbakan bir tanesi Menderes 10 yıl arkasından rahmetli Özal yedi buçuk 8 yıla yakın yapıyor. Arkasından da AK parti sayın Cumhurbaşkanımız bu güne kadar devam ediyor.Yaklaşık 14 yıl oldu.Toplarsanız bunlar 31 yıl falan oluyor.Çok partili siyasi hayata geçişimizde o günden bu yana 65 yılımız var. Bu 31 yılımızda kendi içlerinde 12 tane hükümet kurulmuş. Çıktığımız zaman geriye kalıyor 33 tane hükümet.33 tane hükümet 35 yıl Türkiye’yi idare etmiş. Yaklaşık her yıl başına 1 tane hükümet kurulmuş. Şimdi AK partinin Türkiye’ye yapmış olduğu en önemli özellik şu: istikrarı muhafaza etmesi daha doğrusu milletimiz AK parti ile birlikte istikrarı muhafaza etti. Bunu burada söylememin sebebi şu yatırımlarımız devam ediyor. Bahsedilen yatırımların hangisini ele alırsanız alın 2002’den önce bitme süresi 9 buçuk sene.En ufak bir yatırımın bitme süreci 9 buçuk yıl sürüyor.Bizim dönemimizde Allah’a hamd olsun Yavuz Sultan Selim köprüsünü yaptık.3 sene sürdü.Geçen gün Başbakanımızla hastaneye bir dostumuzu ziyarete gittik.Oradan bir tanesi ısrar etti benim hastam var lütfen ziyaret eder misiniz.Gittik Tekirdağlı birisiymiş.Sayın Başbakanım dedi siz yavuz sultan selim köprüsünün temelini attığınız zaman Tekirdağ’da kaldırım yapılıyordu.Siz Daha bizim kaldırımların bitmesinden önce siz Yavuz Sultan Selim köprüsünü hizmete açtınız. Şimdi bunu niye söylüyorum çok rahat konuşuyoruz yavuz sultan selim köprüsünü açtık Marmara’yı açtık. Bunları rahatlıkla söylememizin sebebi Türki’ye AK parti ile istikrara kavuştu. Bizim her şeyimiz istikrarımız.İstikrarımız olduğu sürece bu rahatlık bizde var olur.Bulunduğumuz coğrafyada bizim ülkemizin kalkınma potansiyeli var.Ama istikrarımız bozulduğu anda bizim enerjimiz düşüyor.o zaman ne yapıyoruz iki ileri bir geri hesabı adeta tersine dönüyor.Bir ileri iki geri oluyor.50-60 arasında Türkiye kalkınmaya çalışıyor 60’dan sonra büyük bir sıkıntıya giriyor.80den sonra bir ivme kazanmışız.90dan sonra tekrar geriye geliyoruz.2002’den saonra hamd olsun AK parti geldi” dedi.
Harun Karaca’nın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı bir şekilde devam etti.
