Bilecik'te, açılan yufkalar sacların üzerinde odun ateşinde pişirilip üzerine yağ ve salça sürülerek sıcak sıcak müze ziyaretçilerine ikram edildi.

  Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi'nde geçtiğimiz haftalarda ikramı yapılan salçalı ekmek, aşure ve tarhananın ardından bu hafta da Bilecik'in yöresel ürünlerinden yufka yapıldı. Sac ocaklarda pişen yufkaların üzerine yağ ve salça sürülerek sıcak sıcak müze ziyaretçilerine ikram edilirken, Ankara'nın Altındağ ilçesinden müzeye gelen misafirler afiyetle yedi.

  
  "Bilecik’te yufka kültürünü canlandırıyoruz"

  Yaşayan Şehir Müzesi Müdüresi Yurdanur Kırlı, etkinlikte, tarhana yapımını tarif ederek, şunları söyledi:
  "Bugün Bilecik'te yufka kültürünü canlandırıyoruz. Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi’nin geleneklerini yaşatıyoruz projesi kapsamındaki etkinliklerimizin 4’üncüsünü gerçekleştiriyoruz bugün. Müzemizin bahçesini gördüğünüz gibi saçlarımızı kurduk, yufkalarımız yapılıyor ve direk pişirilip üzerine yağ ve salça sürülerek mendil şeklinde katlanarak müzemize gelen ziyaretçilerimize ikram edeceğiz.

 Bir de yufkanın çeşitli olarak nerelerde kullanıldığını da bir taraftan gösterme imkanı bulacağız müzeye gelen ziyaretçilerimize. Yufka kurutularak üst üste dizilerek kışlık evlerimizde bekletilebiliyor. İstenildiği zaman bunları ıslatılıp tepsiye yufka böreği haline getirebiliyor. Aynı zamanda da mendil şeklinde katlanarak da içine peynir, patates konularak gözleme şeklinde de kızartılabiliyor. Bunları müzeye gelen ziyaretçilerimize bugün ikram edeceğiz" dedi.

  "Türkiye’de müzecilikteki ilk konsepttir"

  Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı ise, Yaşayan Şehir Müzesi’nin sadece sözde değil, özde yaşayan hale getirme çabası içerisinde olduklarını ifade ederek, "Türkiye’de müzecilikteki ilk konsepttir. Bu tarz müzecilik Türkiye’de yok. Bizim Bilecik'te yaptığımız bu konseptle birlikte inşallah Türkiye’ye de yayılacak. Sadece geçmişte görsel olarak değil yaşayarak da hayata uyguluyoruz. İşte biliyorsunuz aşureden başladık.

 Salça geçen hafta tarhana çorbamız burada yaptık, burada kaynattık sizlerin huzurunda. Burada gelen misafirlerimizle paylaştık. Bu hafta da tabi Bilecik deyince ve ülkemizin birçok yerinde yufka ekmek çok önemli. Özellikle kışa girerken özel günlerde ramazana girerken bayramlarda bunları yapıyoruz.

 Köylerimizde kardeşlerimizle, derneklerimizle bu şekilde çalışmaları var. Hem müzemizde bunları yaparak, göstererek gelen misafirlerimiz açısından da bunları yapan organik bu anlamda gerçekten yöresel ürünler konusunda gayret sarf eden kardeşlerimize de bir zemin hazırlıyoruz bu noktada.

 Bilecik bu anlamda çok yeni bir şehir. Ama potansiyeli fazla olan potansiyelini kullanamayan ve bundan sonra da Bilecik ürünleriyle kendisinden çok fazla bahsedilecek yöresel güzel damak tatlarıyla kendisinden bahsedilecek" dedi.

  Konuşmaların ardından odun ateşinde pişen yufkalar üzerine yağ salça sürülerek ziyaretçilere el yapımı vişne suyu birlikte ikram edildi.