Bilecik’te, Dünya Engelliler Haftası dolayısıyla Bilecik İl Milli Eğitim Müdürlüğü katkılarıyla Özel Eğitim Okulları tarafından etkinlik düzenlendi.  

 

  Bilecik Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe Bilecik Valisi Tahir Büyükakın, Bilecik Vali Yardımcısı Mustafa Kemal Özgün, Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, Bilecik İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş, Bilecik İl Emniyet Müdürü Ertuğrul Namal, Bilecik 2. Jandarma Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Tanju Selçuk Yücel, Bilecik İl Jandarma Komutan Albay Hacı Mehmet İnce, öğretmenler ve özel gereksinimli çocuklar katıldı.

 

  Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende açılış konuşması yapan Bilecik Özel Eğitim Okulları Müdürü İbrahim Aydoğar, huzur ve güvenli toplum olmanın yolunun özel gereksinimli bireylerin toplumun ayrılmaz birer parçası haline getirilmesi ile mümkün olduğunu belirtti.  Aydoğar, “Özel gereksinimli bireylerin toplumsal yaşama katılımlarını kolaylaştırmak, desteklemek, karşılaşabilecekleri tüm engelleri ortadan kaldırmak ve kaliteli yaşam sürmelerini sağlamak; aynı zamanda onlara hak ettikleri sevgi ve saygıyı göstermek hepimizin sosyal sorumluluğudur.

 

 

 Bize düşen; özel gereksinimli bireylerimizi teşvik etmek, onlara müşfik davranmak, onların bizden biri olduğunu hissetmek ve hissettirmektir. Onlara gösterilen anlayış ve hoşgörü, uygar bir toplum kimliği kazanmada etkin bir rol oynamaktadır. Devletimiz sosyal devlet olmanın bir gereği olarak; eğitim, sağlık, istihdam yönünden insan haklarına ait hizmetleri, özel gereksinimli bireylere sunmaktadır.

 

 

 Ülkemizde son yıllarda bu bireylerimize yönelik çıkarılan yasalarla; örgün eğitime ek olarak bakım ve rehabilitasyon, evde bakım ve destek hizmetleri verilmektedir. Ve bu hizmetler artarak devam etmektedir Bu bağlamda okullarımızda; Özel gereksinimli öğrencilerimize; yaşantılarında temel beceri ve alışkanlıklar kazandırıp bağımsız yaşama güçlerini arttırarak, bireysel yeterlilikleri oranında sorunlarını ortadan kaldırarak veya en aza indirerek, öğrencilerin bireysel gelişimlerini sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetlerle destekleyerek, özel eğitim sürecinin her aşamasına ailelerin aktif katılımlarını sağlayarak, toplumla uyum içerisinde yaşayan bireyler olmaları için, sabır, sevgi ve hoşgörü içerisinde eğitim-öğretim hizmeti verilmektedir.

 

 

 2 birim ve 6 okuldan oluşan kurumumuz; modern tip proje binalarında eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etmektedir. Okullarımızda kayıtlı 116 öğrenciye; 44 öğretmen, 2 hemşire, 1 memur, 3 hizmetli, 7 servis rehberi, 1 toplum yararına çalışan personel olmak üzere toplam 58 personel ile hizmet vermekteyiz. Sözlerime son verirken şunu hatırlatma isterim ki; sevginin, inancın ve sabrın olduğu her yerde tüm engellerin aşılarak emsalsiz başarılar elde edilebileceğini de unutmamalıyız. Bugün vesilesiyle tüm özel gereksinimli bireylerimize engellerle karşılaşmayacağı hayırlı, sağlıklı, uzun ömürler diler; siz değerli konuklarımıza saygılar sunarım” dedi.

 

  “Engelli çocuklarımıza daha yüksek kaliteli daha konforlu bir hayat sağlamak mümkündür”
  Bilecik Valisi Tahir Büyükakın ise; engelli çocukların içindeki neşenin ve hayat enerjisinin zaman, zaman kendilerinin olması gereken hali hatırlattığını belirterek, “Ailelerin neler çektiğini biliyorum. Ne sıkıntılarla uğraştığını biliyorum. Anneler babalar çok yoruluyorlar. Ama özellikle anneler çok yoruluyorlar. Gün içindeki o özel çocuğumuz gereksinimleri onun sağlık sorunları, onun rehabilitasyon ile ilgili problemleri zaman, zaman şimdi söylediğimde aileler çok iyi anlayacak ne dediğimi.

 

 

 Evden ayrıldıklarında çalışırlarken iş yerinde bir telefon geldiğinde saatsiz beklenmedik bir telefon geldiğinde içlerinin cız edişini çok iyi bilirim. Nereden bilirim çünkü benim 18 yaşında özel bir oğlum var. 3 günlükken rahatsızlandı 18 yıldır onunla ilgileniyoruz. Uğraşıyoruz demiyorum çekiyoruz demiyorum Allaha ham dolsun ilgileniyoruz. Çünkü o bizim için bir rahmet. Onlar bizim için bir bereket kapısı. Bizlere düşen konuya ilişkin farkındalığı sağlamak. 

 

 

 Neden farkındalığı sağlamak. Bakın bu özel çocuklarımızın çok önemli bir kısmı aslında doğum öncesi doğru şeyler yapıldığında bu hale gelmeyebilirler. Çok ciddi bir şekilde ilerlemeler var. Yine doğumdan sonra özellikle doğum sonrasında maruz kalınan bir takım sendromlar sebebiyle bu özel çocuklarımız bu duruma maruz kalıyorlar. Yine doğumdan sonraki evrelerde yine yaşanan ateşli hastalıklarda sadece daha bilinçli olsaydık aileler daha bilinçli hale getirilseydi bu çocuklarımız bu durumda olmayabilirdir. Onlara daha yüksek kaliteli daha konforlu bir hayat sağlamak her şeye rağmen mümkün” dedi.

 

 

  “Aslında her birimiz engelli adayıyız”
  Büyükakın konuşmasında, herkesin birer engelli adayı olduğunu ifade ederek, “Biz aslında her birimiz o koşullara aday olarak yaşıyoruz. Şimdi buradan çıktığımızda yoldan geçerken veya yolda giderken geçireceğimiz bir trafik kazası hepimizi aynı duruma getirebilir. Ya da geçirebileceğimiz bir felçle veya başka bir rahatsızlıkla her birimiz aynı duruma maruz kalabiliriz. Onun için yapmamız gereken şey sadece bu özel durumların nasıl olduğunu anlamak için elinden geleni yapmak yüreğimizi ortaya koyarak yapmak. Aslında çok büyük şeyler yapmamız gerekmiyor.

 

 

 Biliyorsunuz aile ve sosyal dayanışma bakanlığımız çok şeyler yaptı. Benim oğlum 18 yaşında olduğu için 18 yılı çok iyi biliyorum. Başladığımız günde biz Kocaeli’nden İstanbul’a giderdik fizik tedavi için. Fizik tedavi yapan İstanbul’da 1 tane rehabilitasyon merkezi vardı. Kocaeli’nden kalkar haftada bazen 2 kez bazen 3 kez Fizik tedavi için İstanbul’a giderdik. Sonrasında bu kadar fazla özel eğitim okulları yoktu. Haftanın her günü Kocaeli’nden İstanbul’a İzmit merkezden İstanbul sınırına yakın bir yere özel eğitim alabilmesi için bir yıl götürdüm. Sabahtan götürdüm öğlen saatlerinde dersi bitti getirdim sonra işe gittim. Büyük emek gerektiriyor. Her şey yolunda mı hayır değil.

 

 

 Bir gün yoluna girecek mi hayır girmeyecek. Ama biz evebeynler olarak üzerimize düşeni yapacağız. Bir gün bile şikayet etmeden öf demeden çok zor bir şey biliyorum ama sabırla yapacağız. Aile ve sosyal politikalar bakanlığı, Milli eğitim bakanlığımız, Milli eğitim müdürlüğümüz gereken her şeyi yapıyor. Belediyemiz zaten bu konuda birçok tedbirler alıyorlar. Özel rehabilitasyon merkezleri gelişti. Rehabilitasyon elemanları yoktu Türkiye’de. Bundan 30 yıl önce fizik tedavi konusunda özel çocukların özel koşulları var biliyorsunuz. Rehabilitasyon merkezlerimiz bile yoktu şuan çok iyi gelişmeler var. Eksiğimiz farkındalığmızda farkındalığımızı arttırarak birçok şey yapabiliriz. Ben özellikle emekli olan öğretmenlerimizden ama sadece öğretmenlerimizden değil birçok uygun görevliler var şuanda zamanı da müsait olan. Bunlar sosyal sorumluluk projeleri kapsamında. Özel çoklarımızla birlikte çok güzel bir proje yapabilirler. Burada en güzel şey olur. Özel çocuğu olan bir ailenin çocuğu evde bırakıp markete gitme şansı yoktur. Mutlaka birine bırakmak zorundadır. Mesela emekli olan öğretmenlerimizin başını çektiği Milli Eğitim Müdürümüze buradan rica ediyorum.

 

 

 Bir gönüllü kuruluş oluşturulup onun amacıyla ailelerimizin özel çocuğu olan özel ailelerimizin çocuklarını bir iki saatliğine güvenle bırakabileceği gündelik ihtiyaçlarını karşılayabileceği imkanı oluşturursanız bu zannediyorum özel çocuklara sahip olan aileler için inanılmaz destek olur. Eğer bunu başarabilirsek önümüzdeki süreçte çok, çok güzel olur” ifadelerine yer verdi.
  Konuşmaların ardından özel gereksinimli çocukların tiyatro gösterileri, şarkı söylemeleri ve halk oyunları gösterilerinin ardından program sona erdi.